Terk Edişin Tüneli
Kara bulutlarımı dağıtan o eşsiz gülüşün
Hep baharı olacak sanmıştım ömrümün.
Bahçemde çiçeklerin bitecekti,
Papatya, begonya, manolya sardunya
Hiç bu kadar çiçek olmayacaklardı aslında.
Düşlerimi öylesine sıcak sardın ya,
Ben artık kış nedir unutmuştum ya,
Tüm kaygı fırtınalarımı bir bir kurutmuştum ya,
Gözlerimi kör edercesine kamaştıran gözlerin var ya,
Şimdi mezarımı kazıyor kirpiğin ile hınzırca.
Yüreğimden binlerce düğüm tırmanıyor boğazıma.
Dudaklarım bükülüyor,
hüznüm yüzüme tırmanıyor,
aklımsa gözlerime şaşıyor.
Dünya artık nöbet tuttuğum kabin kadar dar.
Yutkunduğum haykırışım içimi parçalar,
Kahırlı bir bakışla çatlattığım aynalar,
Beni sizden başka kim anlar.
Gözyaşım perde perde kirpiğimden bir damla süzülmüyor.
Benliğim bu terk edişi bir türlü kabullenemiyor.
Susmuyor kalbim,Alışmış adını mırıldanan dilim,
düşümden düşmüyor.
Ne yapsam gene senli dualara açılıyor elim,
avucum, düşlerim kan revan içinde
Ve son nefesini veriyor kursağımda kalan sevgin.
Son bir perde iniyor gözlerime ve yok oluyor rengin.
En fazla bir mevsim daha düşlerimde gezinirsin
Ve en nihayetinde sen de herkes gibi yok olup gideceksin.
Nasıl olsa terk edişinin tüneli sevdan kadar,
Önümde bekliyor beni başka bir bahar.
Ölçülebilecek kadar büyüyebilmiş senin zavallı aşkın,
Oysa hep sonsuza kadar olacaktı kalbimdeki tahtın.
Köşe bucak benliğimi nasıl sardıysan öyle yıktın, yaktın.
Ama bilesin ki
Zavallı bir sevdanın katili olarak hep aklımda kalacaksın.