Ters Düz
Diyemiyorduk ki;
"sizden de bu beklenir. bu kadarsınız işte.." diye,
miktarınız veya zamanınız yoktu..
sen ve o vardı,
ama biz yoktuk.
gülüşünüz vardı,
şiirler yazılırdı,
sabaha kadar birbirimizi izlerdik...
öyle bir bakış atardınız ki,
çünkü siz öyle güzeldiniz ki..
ayna çatladı,
ortaya sizden onlarca yüz çıktı ki..
hepsi farklı, hepsi acımasız..
sadece susuyorduk..
bağlıydı
elimiz,
kolumuz..
bağlıydı çünkü,
tutunmuştuk belinize
kıpırdayamıyorduk..
gözlerinizi görünce,
ölüyorduk
sur üfleniyordu
üşüyorduk
titriyordu kalbimiz
seviyorduk işte öylesine
ya da nasıl derler,
ölesiye..
seviyorduk..
ellerinizi tutunca,
tıkanıyorduk.
vuruyordunuz sırtımıza
ah..
vurduğunuz yerlerde,
biz kalıyordu,
iz değil..
kimlik değiştiriyorduk gölgenizi görsek bile..
ama öyle anlamsız seviyorduk ki,
siz bir o kadar hak etmiyordunuz ki sevilmeyi..
karşılaştığımız zaman
dibi açılıyordu,
yerin..
biz her gece gömülüyorduk..
yerin dibi,
gözlerinizdi..
artık
gidiyoruz..
biz..
arkamızdan konuşabilirsiniz...
her neyse..
ne kadar "duygusal.." diyorlarsa,
bize..
işte o kadar,
bacaklarını ört..
gel..
sesimi; duy,gusl,al..
gel..
Sevgili arkadaşlar, biraz vakit ayırıp bu şiiri iki defa okuyalım.
Ama ikincisinde, tersten başlayarak.