Tîh
Tekvine ve;
Üç asalını kapsayan ne varsa;
Yemin olsun.
Ben ve beraberimde, üç.
Beraberlerinde ve ben, üç.
Geceye ikram edilen yıldızları toplamak için,
Cam bir tavandan bakmaktaydık.
Evvela;
Çöle kum toplamaya gelen kim varsa,
Parçaladık heybelerini,
Boyunlarındaki, şah damarlarını kestik,
Yıkadık ellerimizi;
Daha fazla kanla.
Arındık.
Uzun bir gece,
Okyanusa düşer gibi düştü ay çöle,
Sıyrıldık ne varsa, uykusuzluktan, acizlikten.
Kudretli orduların ayak bastığı tepeler,
Tahkim edilmiş kuleler,
Rüzgârımızla savruldu.
Mutlu günlerin asil meyve ağaçları yıkıldı bir bir.
Düştü, kiraz, armut ve elma.
Ne karanlık var burada,
Ne aydınlık.
Yalnızca üç.
Cam tavan sendromlu tüm pire zümresine,
Yalnızca seyretmeyi öğrettik.
Bir; solurken sokağa akan yağmur kokusunu yeni bir fidan gibi,
İki; çatısız dama ayak bastı.
Ufku saran ağaçlara işaretle,
'Görünmeyeni gör dedi'
Toplandı üç.
Çölde;
Yerleşenlerin anlamını taşıyan kervanların asil develeri süzülürken,
Toynakların aşındırdığı kuma çıkan izleri örttü,
Üfürerek, aslan.
Kuvvetli nefesinden irkildi kervan.
Basamakları yıktık.
Aşılması gereken her şeyi aşılmaz kılmak için.
Suları ateşe verdik.
Ciğerlerin yanık kokusu rahatsız etsin artık,
Âlemi.
Firavun 'un aynaları da zihni de çaresizdi.
Zıttı kapladı idrakini.
Uğrak ve kudretli üçgenler gömüldü.
Çıkış ve üç.
Aksayanlar;
Sokakların fare kaynayan kanallarından,
Karıştılar pis sulara.
Anladılar.
Mabedler, sunaklar ve öç,
Ne türlüsünden kibir ve sahte bela varsa,
Uzaktı artık asaldan.
Teşekkür ederim Refik Bey, çok naziksiniz.
Günün şiiri ve şairini kutluyorum. Güzel bir anlatım... 👍
Yunus hocam, belki üç vakit daha tihte kalmamız muciptir. Nasipte ne varsa. Teşekkür ederim.
Geceye ikram edilen ilham yıldızlarını toplayan şaire Buğulu cam tavanın altından selamlar.
Tih Çölü'nden üç vakte kadar kurtulmamız dileğiyle.
Tebrikler Musa Hocam.
Başka tepelerden ve hendeklerden atlayarak gelirken; bahsettikleriniz aklıma gelmedi. Çok teşekkür ederim beğeniniz için.