Tortulu Yıllar

Yıl 1956
Arka bahçede durgun bir yaz akşamı
İncir ağacında sessiz bir hışırtı
Oda ne , komşu kızı Siran abla ...
Etekleri elinde ...ve yüzünde
Muzip bir gülümseme
Sussss...diyor bana kısık bir sesle
Peki ..sustum sustum da
Hala düşünürüm bugün bile
Siran abla ...napıyordu o gece
Ağacın tepesinde ...o sıska herifle ..!

Yıl 1966
Arka bahçede suskun bir bahar sabahı
İncir ağacının altında , küçük bir kahvaltı sofrası
İki küçük velet ağlayıp sızlıyor
O sıska adam çıkıyor evden umarsız
Güle güle diyor Siran abla ağlamaklı
Ve bir şarkı mırıldanıyor ardından
( kendim ettim kendim buldum )
(gül gibi sarardım soldum ) diye ...
Ben anlamıyorum ki Siran abla ..
Hani o 10 sene evvel ettiğin şey mi ..?
Hani şu ...hala sıska
Üstelik şimdi bi de kel olan adamla ...
Hani , o gece incir ağacında ...hay Allah ..!

Yıl 1996
Arka bahçede çamurlu bir güz zamanı
Kırışık elleri , incir ağacında Siran ablanın
Usulca seviyor kara dalları
Öyle ya , ağacın ne suçu var ki
Sonra bana bakıyor yaş dolu gözleri
Ve hazin bir şarkı dökülüyor dudaklarından
(son ümidim de bitti , kuş gibi uçtu gitti )
(geri kalan hep yalan , içimde acı hicran)

Üzülme artık Siran abla , ne bilecektin ki
Bilsen ne halt olduğunu ,
Seçer miydin ağaca çıkmak için
Şu sıska ..sonra kel ..şimdi bi de kambur olan bu adamı
Ben de ...şey zannettimdi ...ağaçtan incir top....neyse boşver
Hadi sil gözlerini ...bak ,
Bu sene bahar erken gelecekmiş
Sen , şuraya bi sandalye at da
Nöbete başla şimdiden ...
Sıska gençler pek bi bol bu sene ...
Eh ...tam da 18.ini doldurdu ve
Pek bi güzelleşti hani ...
Şu senin torunu diyorum , Siran abla
Torunun Beti ...!!!!!