Tuhaf Hallerim
ılık bir dokunuşa hasret hislerim
şefkat gibi,sevgi gibi.
duru bir tutunuşa geçmek isteyip
kuru bir dala tutundurulmuş haldeyim.
su diye inleyip gezinirken,
çatlak dudaklarımın arasına asit dökülmüş gibi...
aradığını bulamamak bir yana,
eldeknden olmak gibi giderken pirince Dimyat'a.
ya Hakk!
nedir bu benim isyana ramak kalışlarım,
nedir bu;
en ufak şeyden mutlu olurken,
kocaman şeylerde buruk kalışlarım .
bir hastalık var bende mevcuda işlemiş;
hep olanla olmayan arasında kalbim irkilmiş.
kendimi de anlamaya çalışıyorum,acıyı galiba ben çağırıyorum,
bu benim mazoşist ruhumdan yansımalarım.
hep mutluluk olmaz benim kitabımda,
illa bir köşesi kıvrık kalacak okuduğum kitabın sayfasının.
nerede durduğumu hissedecek parmaklarım.
garibim.
hislerim garip,
kaderim garip
ben ayrı garip...
hem tuhaflık hem boynu büküklük olarak garip.
kendiliğimden gelmese de bu payıma düşen nasip!
yine karmaşık buhran atlatıyorum.
iyi ki yazıyorum;
yazıyorum da içimde kalmıyor bu hastalık
iyi ki inancım var
var da düştüğüm yerden hep daha güçlü kalkıyorum.
iyi ki yaşama sevincim var
var ki;koptu dedikleri yerde ben dört kolla hayata sarılıyorum.
her gecenin boğduğu ışığa gözümü yumup
her sabah güneşle kucaklaşabiliyorum.