Tüm Yollar Aynı Yere Çıkıyor
Tüm yollar aynı yere çıkıyor...
Demini almış sevda türküsü,
Sırtından vurulmuş bir aşk öyküsü,
Gökkuşağına sığmayan...
Hayal kırıklığı şimdi.
Tüm aşklar sona koşuyor...
Önce...
Sahil kenarında bir meyhane,
Göz göze sevgiliyle el ele...
Yarınları suluyor,
Şarkıları...
Çiçeklerin kokusu değişiyor,
Yüreğine koşuyor,
Yalın ayakları...
Bir kadehe hiç sığmıyor,
Çakmak bakışları...
Bal kovanı oluveriyor,
Yitik, kekre bir ağaçta,
Şah damarı...
Martıları besliyorlar birlikte,
Sabahın erken saatlerinde...
Tüm yollar ona çıkıyor,
Tanıyor kim görse,
Parıldayan gözlerinde...
Zamanı unutuyor,
Sıcak ellerinde...
Tüm aşklar böyle başlıyor önce...
Sonra...
Yürek vurgun...
Bir merhabaya sığıyor,
İçinde kalan ne varsa...
Martıların boynu bükük,
Kimse uğramıyor,
Sahildeki meyhaneye...
Kim görse tanıyor,
Feri sönmüş aşkın ızdırabını,
Gözlerinde...
Sonra,
Sonra tüm yollar aynı yere çıkıyor...
Issız karanlık sokaklarda,
Buz gibi ellerinle,
İçinde çaresiz bir sükunet,
Nereye, kime dönse o'ymuşçasına...
Çiçekler solgun,
Teldeki güvercinin kanadı kırık,
Uçamıyor...
Şairin dediği gibi,
"Yüreğime basa basa,
İçimden yar gidiyor... "
Ağır geliyor, ona dair ne varsa...
Ne varsa aşk için,
Ne kaldıysa aşka dair,
Yüreğe gömülüyor...
Tüm yollar aynı yere çıkıyor...
Tüm aşklar sona koşuyor...
Tüm aşklar böyle başlıyor önce...
Böyle bitiyor...
Geriye umutları çalınmış,
Öyküler kalıyor...
Bir de yitirilmiş yarınlar...
10.02.2019/Adana