Türkmen Düğünleri
Davul seleriyle kına yakılır,
Çapa tutan nasırlı güzel ellere,
Bahar desninde bir güzel yeşil,
Beyaz güller takılır alın üstüne.
Gerdana dizilir güneşsi papatyalar,
Papatya ya baglanır ipekten bir bağ,
Giydirilir, kar beyazı gelinlikler, giysiler,
Ürkek bir ceylan gibidir, bindirirler beyaz bir at üstüne.
Dam üstende çekilir halaylar,
Davul zurna sesiyle,sıkılan kurşunda mutluluk,
Sinsin oynar gençlerimiz yanan ateşle yıdızlarla,
Aynı kaderi paylaşmıştı karanlık.
Düğündü bu dernekti şaka değil, oyun değil,
Çekilmişti divan üstüne yorgunluğun ipi,
Çocuklar oynuyordu, dam gölgesinde,
Su başlarında hep aynı konu,
Hep aynı konu ırgat pazarında,
Hep aynı şarkı söylenen köy kahvesinde,
Kına gecesinde türkülerle kına yakıldı,
İnek sağan ,koyun sağan nasırlı ellere.
Sevdaydı bu şaka değil,
Destansı güzelliği dilere destan,
Tüm obaya haber verildi,
Dualarla, salavatlarla kına yakıldı.
12. Eylül 1988