Türkü T/adında Yolu Yoldaş Eyledi
bir ülke düşünün
ölümü kör sağır eden
dilsizlere vahşet olan
onursuzluk
haksızlık
üstüne gelen ölüm
karanlığa
kol gezen aydınlık
körlüğüne
asılı duran adalet
korkusuz şövalyeler
barbarlığın kime y/anar
karanlıklar içinde ölümü kar s/ayan
insan olduğumdan utandım
gün geçtikçe
hayatın umudu artarken
yanan genç bedenler
yok olan fidanlar
gelinlikleriyle gömülen
gençleri düşününce
bir kez mezara gittim/geldim
utanarak su yemek içtim
kendime nasıl b/içtim
dünya barbarlığına sessiz
doymazları duymazları
vampir kan emicilerin keyfine
söz bulunmazken
kör olmayan körlüğü
yalan dolana insanlık utancı
bir kez hayvandan öte
bir varlık olduğunu beynime k/azdım
bir yanım yoktu
yarım kalmış vatandı
bildiğim cevher bedenim
artık yaşamıyordu
hayatın maviliklerine uçan kuş gibi
yüreğe tomurcuklar serpilmişti
dağ taş toprak üzerine
her düşen toprak olan can
bir gün
fıdanlar yeşerince dallarda
kuruyan yapraklar eserdi
dağlarımın doruğunda
o sedalı sensizlik
o gülen sevdan
o gülen gülüşün karanlık içinde
gülüşlü sevdalara b/ıraktı
gülüşlü ölüme y/akıştı
nasıl gülüyordu
gül yüzlü canlar
celladın gözü dönmüş
insan onuru şan şerefi ayaklar altında
bir vatan işgal altında
can çekişiyor akan kandan
yerin kemikleri sızlıyor
ağlayan yurdumdan
munzurun öfkesi biter k/anma
yolunda döner s/anma
ölümü yol eyledi
yolu yoldaş bildikten sonra
*Türkü tadında yolu Yoldaş Eyledi.*
01 Kasım*11*Karataş