Turnalar
Mirim,
Şu bizim dağların başı dumanlı,
Gözü kör olasıca ak/babalar dört dolanıyor,
Ve hepsi de turnaların peşinde,
Ya bizim turnalar yok olursa,
Ben ne ederim...
Göğümün üstünden uçan turnalar,
Alev kanatlı turnalar,
Gök kuşları,
Hani benden yarime haber getirecektiniz,
Kim bozguna uğrattı sizi,
Kelebek kanatlı turnalar,
Telli turnalar,
Alev kanatlı turnalar,
Pullu turnalar,
Bağrı yanık turnalar,
Memleketimden kara haber mi var...
Siz ki Anadolu'mun gök kuşları,
Neden aksak aksak gidersiniz yad ellere,
Kim kırdı kanatlarınızı,
Kim bozdu yuvalarınızı,
Şimdi benden kim selam götürecek yarime,
Ben, garip kaldım memleketimin bir köşesinde...
Kaç zamandır gök/yüzü kan kırmızısı,
Ölüme susamış bulutlar,
Yağmur yerine kan içerler,
Boşalırlar yer/yüzüne,
Toprağın bağrı kan,
Kan kusuyor kızılcıklar...
Ah! Mirim! İşlerim bozuk bu aralar,
Sevdalarımı sürgüne gönderdim ses/sizce,
Turnalar da uçmuyor göğümün üstünden,
Ellerim kollarım b/ağlı,
Küstüm bu aşağılık hayata,
Dümbelekçiler her yerde dümbelek çalıyor,
Ruhum çok k/esat...
Turnalar gideli kaç sürgün yedim memleketimden,
Şu ağzımın dili olsa,
Bir konuşsa,
Pir konuşsa,
Neler söyler. ..
Hikayesini yazacağım her türlü aşağılığın, Mirim,
İçimdeki bütün aşağalıklara salvolar yağdıracağım,
Kim ki ,kan akıttı yüreğime,
Kim ki ,bozdu benim masumiyetimi,
Fiyakasını bozacağım..
Yoldan çıktım bir kere, yolumu bulamıyorum,
Bozguna uğratıldım, bozguncular tarafından,
Ben yetim,
Ben kimse/siz,
Ben esir...
Elimde bir tek memleket sevdam,
Bir yüreğim,
Bir de sen,
Bilinmezlere ses/sizce gidiyorum...