Tut Elimi Dilimden de Yakınken
Belki
Bir gün sabah başlayıp
Akşam biten bir masamız olur
Üstü deniz sohbetli hani pusulasız
Heybeler dolu
Yükümüz azalır belki artar
Kim bilir liman bulur
İskelesine geçmişi bağlar
Yosun kokulu kadahlere gömeriz herşeyi
Mesele kavuşmakta
Ortalığı toplamadan koşmakta
Resti yemiş hayatı yaşam yapmakta
Erteleyebiliyor musun
Sırtını dönebiliyor musun rüyalara
Silebiliyor musun hayale yazdıklarını
Düşünsene
Biter mi o zaman koynudaki çiçekler
Belki
Sessizlik verir uykular
Dağınık kalmaz pencereler
Olur ya
Sahipsiz kuşlar bile
Üstünü örter gökyüzünde
Dilencin olur gözündeki çöpe
Mesele
Sarayı yıkmakta
Gönüldekini cennet yapmakta
Dili bozuk nefesleri sabahsız bırakmakta
Heybeler dolu
Yükümüz azalır belki artar
Tut elimi
Dilimden de yakınken
Tut ikimizi de gece üşümeden