Üç Beyaz

Günün en şah rengi atlarken saçlarımdan
İntihara mat olmuş gün batımları gördüm
Keder kavşağında kalmış begonya kokuları
Mor bir geri planı vardı dünyanın.
Dizlerinden akan kana ağlayan çocuk geçerken önümden
Biraz daha yudumladım hüznün şarabını.
Tadı ekşi, tadı tatlı, tadı melankoli.

Zamanın çarklarına âşık, velet
çekerken zihnimin kadranlarını
Akrebin kıskacında uykuya dalmış tinsel düşlerimi
beşeri hislerimle takasa tuttum
Ben, O'ydum, O/ysa Ben.
Gözyaşı nehrimdeki su perileri dansa kalkarken
O, alkışlıyor, bense ağlıyordum.

İsyan etmekten yorgun düşen bilekler adına!
Ne zaman son bulacak bu ölüm?
Kapatın Güneş'i, herkes sussun
Dünya hali darmaduman bir şölen
Pastasından lokma alan çocuğun
geleceğinde irinli keder içmek var.
Medyumun söz ettiği yaşam,
bir fincanın içinde sıkışıp kalmışken
çocuğun geçmişinde, ölmek var.

Gece bir hayal sadece, âşık, genç kız
Somurtkan kilise çanlarında
kızıl İncil sayfalarında katledilen bir yaşamsın sen
Ölüm verildi sana, doğarken.
Geceleri mezarlara dökülen yıldız tozlarını
topla, yollar çiz kendine.
Sen daha önce buradan geçtin diye
ecelin yolu oldu, burası.

Üç beyazın en büyüğü, genç kadın
Uykudan yapışmış kirpik uçlarına dualar üfledim
Batıl caddeler mideni bulandırmasın diye
içindeki çocuğu ben çaldım.
Dön dünyanın ekseninde şimdi
sağ elin kalbinin üzerinde, soldaki yarım

- İmbat'a teslim bir dalganın bağrında
huzur var, dediler.
Yolu bir tek siz biliyormuşsunuz, bayım.
Neyse ki size olabildiğince yabancıyım.

05 Haziran 2011 56 şiiri var.
Yorumlar (1)
  • şiir enfes

    şair şiirsel ses.

    daha ne olsun bir şiirde...

    tebriklerimle hilal.