Üç Can Bir Kişilik
1 kişilik...
2 kişilik...
3 kişilik...
4 kişilik yaşamlardan arda kalan
yorgun bedenlerimize,
aşk basıp kanı durdurmak istiyorken,
farklarımızı çarpıp ziyan ettik sevgilerimizi
ve boşa akan zamanların kıymetinde
çığlık çığlığa seviler yaşadık farkında bile olmadan...
ağlasam sessiz bir fırtınaydı bazen,
gülsem baykuş çığlıkları,
yüreğim delik deşik..
köşe başlarında kişiliksiz sevi nameleri gibi..
her köşe başını tutuyordu aşk,
ve kimlik sorduruyordu o kadar saçma...
ve bir kurşun gibi,
vuruyordu kalplerimizi...
önce birinci kişilik,
sonra ikinci...
üçüncü derken,
kaybediyorduk kendimizi..
-kendimizden başka her hayatı yaşadık biz-
ne çocuk kalabildik,
pamuk şeker satan amcaların yanında,
ne de büyüdük,
satır aralarında sınav koşturmacalarında,
ordan oraya koşturduk,
kişilik çatışmalarında...
üçer sandelye her bir salonda,
üçünde üç bebek,
çığlık çığlığa...
tam da yirmiüçüncü yaşında,
gelmişken dünyaya...
birden büyüdük biz,
aşk masalında...
ilk önce vurulup düştü,
dördüncü tekil kişilik,
ve sonra üçüncü karakterin,
boyun eğmez bakışları soluverdi karanlıkta..
birin içinde ikisi vardı iki kendi başına,
o anda ne bir ayrım,
ne bir fark çatışmada..
biz bir bedende,
3 Can'dık esasında...
👍😙Canı gönül den kutluyorum sizi👍😙
yeni gördüm sizi ve şiirlerinizi yanlız değilmişim👍👍👧
sıla hanım yüreğine sağlık gerçek kesit bunlar bu dizeleri kutlarım daim ol