Üç Kırmızı Bir Ölüm
Anlattıkların
seni son gördüğüm günün gecesinde
gıyabında iliştirdiğim
üç biçimsiz kurdeleyi anımsatıyor
biri dağınık saçlarına
diğeri dudak kanatan sessizliğine
sonuncusu beyaz gömleğinin telaşı aşikâr sol yanına
Anlat
anlat ki
dilimin biçimsiz dehlizlerinde
beyhude çırpınan sözcükler
kabullensinler artık
göğün görmek istedikleri yüzünün artık mavi olmadığını
anlat ki kalksın zamanın demir örgüleri
görelim o vakit
gerçekten hürriyet mi kokuyor papatyalar
Çok da duraksama
araya katacak pek bir şeyim yok
karşı cümlelerim
karşı devriminin postalları altında
yüreğimizin yorgunluğunu eğlediğimiz
kırık kaldırım taşları arasına
sıkıştılar bir bir
Bil ki
Sessiz gelişlerinin hatrına
nice eyvallahlar tükettim şiir aralarında
kiminin çığlığı bir adım öteden
kiminin ki 93 senesinden duyuluverdi
artık elimde son bir eyvallahım var
o da mekânını kendi seçti
Ne duruyorsun
korkma
eğilip bükülme
anlat
başka ne olabilirdi ki...
Tebrikler çokça Hüseyin bey.
Saygılar...