Üç Kuruş/ Pis Öykü/ Sis
yüzüm yüzün kuytusuna kesilir bak
ellerin akşamüstlerinin serin deliliği
ihanet etti içimin dolambaçlı labirenti
istemeden, bilemeden kendime çıktım
en ucuzundan
üç kuruşluk yalnızlıklar ısmarladım
şiiri kanlandıran
yepyeni renkler açtı önümde
ıslaktılar
yorgundular
tuttum emperyal oteli balkonlarına astım
sinekli öyküler üşüştü aklıma
giriş cümleleri karantina altında
sırtıma indi gözlerinden başlayan bir sis
hiç dolmayacak çekmeceler düşledim
çift kişilik yatakların tek kişilik karanlığında
Herzamanki gibi cok guzeldi