Uç Uç Böceğim
Ufukta sonsuz bir yansıma
ve bulunduğu yer
bize çok uzak görünse de
bize yakın olan o' kent
o' bir kafes, bir labirent
bizler tutsak, zavallı fareler
o' bir sanatçı, bizler birer kukla
bizler seyyah, o'kutsal tapınak
izleyin, izleyelim parlıyor şafakta
alev kırmızısı bulutlara
bürünmüş mehtap
ve her sokak üçgen, küflü peynir
bizlerin üzerinde hep aynı hırka
dillimiz de hep aynı türküler
ve dilenci ellerinde kutsal şarap
iman arasında imansızlık
bir sıcaklık, bir soğukluk
ay ışığı ile dans, ve tümüyle karanlığı
özlüyor o' gölgedeki silüetler
ve gizlice dinlemekte
iki kule arasında
ve izlemekte, yarasaların ve
dolunayın vahşi sevişmelerini
ve son vakit yaklaşmakta
uğultular ve zeytin yaprakları
çelik kapı ardında güvercinler
ve rüzgar, uğultular eşliğinde
uç, uç böceğim
kömür rengi saçlar
kızıl ateşte olgunlaşırken
zemheri, soğuk parmaklıklar
arasından üflerken, dinle
ve obir piyon
onun efendisi köle taciri
kürk içinde bir kuzu
göğsü iman dolu, putperest
sıcak ağustos gecelerinde
göğsü, yüreği zehirli sarmaşık
transparan düşlerimiz, tehlikeli
haç desenli giysiler çarmıhta
süresiz, sessizce burgaçlanan
karanlık ve ıssız sokaklar
ve ışıldayan bir alev topu
uç, uç böceğim
gecenin binlerce yıldızları
ve o' tepede yanan ağaç
tanrıların sesi, gürlerken
gürleyen, nehirleri kutsayan gezgin
beton anıtlar ışıldıyor, heykeller
ve çiçek bahçeleri muhteşem
her ölüm, için bir karanfil yeşerirken
tanrılar eğlenirken, keman ağlarken
o'yükseliyor göğe doğru, bir melek gibi
yıldızlar tek, tek düşerken
onlar ağıt yakarken, zavallılar dilenci
ve uç, uç böceğim
tan vaktiyle isyancı münafık
raks ederken, şeytani fısıltılar gür
bizler kitap okurken, şiirler yankımız
düşlerimiz sönük, şarkılar birer isyan
tanrılar kurultayı, kızıl ahenk
o' tapınakların şahı
ve mesih ziyarete
çıplak ayaklar ile gelecek
bizler tabutları domino taşları gibi
art arda dizerken
o' yeniden doğan protestan
doğum gününde beethoven çalacak
tapınakçılar, mumları üflerken
tanrılar, alkış tutacak
ve o' giyinik çıplaklar
onların eteğini öperken
perdeler inerken
tek doğruları kızıl yankı
o' halkalar muhteşem
dağlar boyunca ihanet
onlar kaptan ve efendiler
satranç masasında
birer despot
onlar çınlayan çan
o' çıplak mesih hikayesi
tüm direnişlere karşı
onları kutsayan kan
oluk, oluk akarken
uç, uç böceğim
o' tüm kutsal kadehlerdeki
şarabları yutarken
onlar
kutsuyor tek gözlü denizciyi
kirli sularda, vahi bekleyen
bir uyarıcı gibi şen şakrak
ve uç uç böceğim
o sonsuz göğe, uç
karanlığın, ışığa özlemi gibi
yusufun rüyaları gibi
züleyha'nın aşkı gibi
uç, uç böceğim, uç...
Suskun//