Üçbin Mektup(Kerbela)
Sana gel diyordu üç bin mektup,
Üç bin yalvarış dolu gözlerle bakış ,
Gel canımız,malımız senden kıymetli değil
Yetim koyma bizi !
Seni korur ve gözetiriz,
Gözden öte göz candan öte can oluruz .
Kırılsın saltanatın putları,
Ayakkabılarını diken,
Peygamber soyunun ayak izleri,
Gel!
Hicretini gözleyip,
Haccını yarım bıraktıranlara de ki!
Daralınca ellerinizi açtığınız,
Yürüdüğünüz yolun sahibi,
Her nefesinizin hesabını tutan,
Sorunca sizden,
Cevabınız yüzünüzü kızartmasın ...
Ölüm Hasan'ın duduklarında zehir,
Babamın sırtında hançer,
Muhamed'in gülistan yolu,
Benim de boynumun borcudur ...
Sana güvenmek
Ateşe güvenmektir Kufe...
Yola düşen yetmiş Fatıma gülü, yetmiş Aliyul Murtaza,
Sözünde durmayanlar,
Ahde vefası olmayanlar,
Biat bozanlar çağırıyor seni.
Hüseyin gitme !!!
Yalan tüm mektuplar, vaadler,itaatler
Şehirde sana bakan tek ışık yok,
Yolun sonu cendere ...
Anlatırken bitecek söz susacak onca kelam !
Senden önce yaşadım diyen her bela,
Burası suyun ağladı yer ,
Burası Kerbela!!!
Etrafını saranlara söyle;
'Rabbimiz bir peygamberimiz bir kıblemiz bir' de
Deki; bir yudum suya boynundan vurulmasın çocuklar
Çadır çadır yanmasın ehl-i beyt ,
Benim yanaklarımı öpen kim ?
Sizin annam babam feda olsun dediğiniz kim ?
Kuşatılmış dört bir yan ,
Bire yüz bire bin bire kan,
Bire düşen kaç damla can .
Seni kim tuttu, kurudun mu? Fırat!
Mektuplarına sahibi nerede ? Üç bin gel diyen
Bu kadar yalnızmıydık bu kadar az ,
Nasipsizler kılıçların şavkını sever...
Gözlerini kapat Hüseyin!
Göğün döşü açıldı, saltanat hırsa dönüştü.
Gövde baştan ayrıldı, başa ihtilaf düştü .
Varsın şimdi Kerbela görüklerine yansın .
Ahiret bizim oldu, dünya varsın olmasın.
Mükemmeldi.. kaleminize ve yüreğinize sağlık...
Bu ne guzel anlatım,derin ve anlamlı... Kutlarım şiiri ve şairini. Selam ve saygılar.
mükemmeldi kalemin daim olsun adaşım
bir ağıttır her müminin yüreğinde...bitmek bilmeyen bir ok vecdanın en kanayan yerinde saplı ve resul sızısıdır herşeyden öte..olmazdan evvel bilinen bir acıya, yanan yüreğine dokunuş... hala yağar hüzün yağmurları..kerbela da
mustafa tarzında bir şiir daha..ne denilebilir ki yine çok özel ve güzel..yüreğin varolsun arkadaşım. tek eksik; nerede hani ses? seni şiirle görmek güzel 🙂 inciyi hakeden yüreğe, taçlandıran seçkiye teşekkürlerimle saygılar...
Bazen neden 1400 yıl sonra hâla acı verici bir olay için ağlıyorsunuz diye soranlara bir cevaptı bu şiirdeki yürek sesi..Biz onlar için şehadetinden sonra ağlıyoruz fakat sevgili Peygamberimiz daha şehit olmadan önce ağlamıştır yağmur meleğinin verdiği haberle.. bu büyük hüznü mısralara dökebilen yürek sesine usta kalemine teşekkrlerimi ve tebriklerimi sunuyorum.. incisi de çok yakışmış.. şiirle ve erdemle