Üçleme
salıncak adasında göğe bakarken yorulmuş bilmecemsin afet
önce saksılara su ver
bilesin karanlık rengini kendi üstüne batırır
ülkeler arası hasret bu
görüşe menzil yok
ceza ambargo
teneffüste başını duvara toslamış çocuklar sarkıyor ayvaya
içimde beliren saltanat safça değil
ebru elması çizikleri batıyor kalbime
demin iki dem öptüm şu balkondaki kızı
beyaz elleri kiraza ve dudağa yol
bir üçleme pahasına hayal gediği
baktı mı bakmadı mı bilmiyorum
ama biraz gerildi
izdivaç beden dışı
kavuşmak telepati
dıştan içe sessizlik kim bilir ki ağladığımı
tasaruffunu çoktan yitirdim göz yaşlarımın
ışıksızım mavisizim sarı sıcak çok uzak
rüyaların cambazıyım
ehliyetim kompetan
bir badireyi oynuyorum kendime yalan
alıcısı olmayan pazarlarım kimsesiz
bir ses mi duydum yoksa ne
gök delinmiş yağmur yağıyor
bedeli ödenmemiş günahlarım var
memurlar bastı eyvah.