Uçma Defteri
Tüm karanlıkların ardına altın harflerle kazıdım yaşamayı
Öldürmesin diye ayrılıklar alıştım yalnızlığa...
Mavi karanlıkların önü açıldı rüzgarla birlikte
Bulutların dalgalı saçları ortasından ayrılmış
Ne zaman tutunacak bir dal arasam
Sallanır gökyüzünde salıncağım
Yabani gözler ateş içindeler sanki
Hayatın pınarından kana kana su içsem
Yaşayabilir miyim acaba
Bunca ölü ruhun dans ettiği bir evrende
Sarılacak bir limanı olmasa gemilerin
En ufak rüzgarda düşmezler miydi okyanusun kollarına
Ben de kaybedersem bir gün sarılacaklarımı
Boğulur muyum bu karanlık gecelerde
Arasından ışık sızmayan kalın duvarların içinde
Sıkışmaya başladı ruhum,hissediyorum
Güneşi bile göremez oldu artık insanlar
Ama ben biliyorum güneş yüreğimizin ta derinlerinde
Eğer uslu bir çocuk olursanız belki şirinler elinizden tutmayacak
Ama güneş vuracak öğlen vakti pencerenizin köşelerine
Düşündüm de,yalnızlığı ayrılığı falan boş verin
Biliyor musunuz ben artık uçabiliyorum
Uçurtmalarımın ellerinden tutuyorum
Ve rüzgarın peşi sıra gidiyorum
Bu yol beni nereye götürecek bilmiyorum
Bildiğim tek bir şey var
Özgür olmayı seviyorum
Uçma defterime not düştüm ayrılığın tadını
Mürekkebim kan ağladı,ben ağlamadım
Çocuk koydum özgürlüğün adını
Büyükler özgürlüğümü dağladı,ben ağlamadım..
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için. 🙂🙂
İstemesek de büyüyoruz zamanın ve yaşamın içinde acısıyla tatlısıyla anılarıyla
Güzeldi Mehmet
tebriklerimle👑