Uçurtma İskeleti
ayyaş rüzgarların öptüğü
darmadağın uçurtma iskeleti
güvercin çatılarının böldüğü
kasığı ay ışığı
gri gökyüzümüzde
kapılar açılır
kapılar kapanır
ufak sessizliklerde
kar durmaz kesiğinde
şubat şiirlerinin
kapı önlerinde
çarmıha gerilen şairler
balkon demirlerinde
evler
odalar
pencereler
koridorlar
rüya adına örgütlenemez ve katiyen sevişemez
gerçekliğe ihbar edilmekten korkarlar
masallar lekelenir
anlatılmadan
sökülen halılarda
rutubetli şairler
yağmur duvarlarında
resimler
hayaller
dün adına intihar edemez ve katiyen ana dönemez
unutulmayan kadın yüzünün kırıldığı aynalarda
darmadağın uçurtma iskeleti
salar iplerini
içimizin kuytu ferahlığında