Uçurum
ben düştüğüm uçurumun dibini bulamadım daha
o yüzden farkında değilim hiçbir şeyin, farksızım hiçbir şeyden
sen fazlaca uzaklaşmış olmasın şimdi, ben azıcık uzlaşmış yalnızlıkla
ve yanlışlıkla arada bir yaşlanmış olabilir gözlerim senden sonra
herhangi tesadüfi karşılaştığım bir şarkıda, örneğim sezen aksu
örneğin "gidiyorum bütün aşklar yüreğimde",
örneğin yüreğim ellerimde, gidiyorum öylece
öle öle
sana gelmeyen bütün yollara depar atmış, gidiyorum sadece
gitmenin bir uçurumdan düşüş hali olduğunun farkına varmadan henüz,
yanılmadan, yanarak...
adının jiletin keskin yüzü olduğu yokluğundan bu yana,
dilimin ucunda bütün suskun kelimeleri, cesetleyip gömüyorum içime
içimde anlatılsa bitirilmeyecek kadar ölü sesler birikmiş,
içim kürtajla alınmış bir çocuğun yaşanmamış hayatını koyduğu bir kumbara,
içimde söylenememiş o kadar şey, içim
hiçindir.. kısaca.
şimdi sen fikrimce uzun uzun gülümsüyorsundur
unutulduğum yerden umduğum ama bir türlü bulamadığım yerlere,
oysa ben
bakmaktan gözlerini alamadığın bir manzara değilim,
oysa ben içimi, ılımış çayla bile ısıtabilecek kadar tasarruflu
gözlerinin rengini boşa harcamayacak kadar tedarikli bakmaya nazır
ve tedirgin, sürüsünü kaybeden bir ceylan yavrusu gibi
kurt ulumalarının yanı başına kıvrılmış yüreğiyle, tedbirsiz bir aşığım sadece.
oysa ben büyük yüreğimi, senin küçücük bir tebessümümle yetindirdim
ama yetemedim.
ve bitiyorum, git gide...
bunu anlamanı beklemiyorum, sadece bekliyorum
belki de anlamlandırılmayı, belki de anlamsızlığı
bilmiyorum, neyi beklediğimi artık bilmiyorum
belki kalbime en kısa yoldan bağlanan bir damardan serum olup sızmanı
belki de bir daha kalbime sızı olmanı...
inan bilmiyorum,
ben sadece düştüğüm uçurumun dibini bulamıyorum, kayıbım
herkesi görüyorum, ama görünüyorum
en çokta gözlerine.
"dünya küçük" derler, bilirsin
olur da tesadüfen karşılaşırsak eğer
belki seni bir çay içmeye ikna edebilirim, belki gelirsin
ya da en fazla, bakışırız tanımamazlıktan gelerek
içimdeki ağrıya bir yenisini ekler, geçer gidersin
düştüğüm yere
bir uçurum daha eklersin,
kaybederim.
şimdi karşılaşsak,
bir daha severim seni,
sonra sen yoluna, ben yokluğuna...
o uçurumdan, baş aşağı
kaybolmaya.
adının jiletin keskin yüzü olduğu yokluğundan bu yana,??
şair kardeşim; şiirini bence daha anlaşılır biçimlendirmelisin👍
sevgiyle kal...