Uğrar mıydı Bize Dünler
Sessizdin...
Konuşamadık
Bakışmak yeterdi belki birbirimizi anlamaya
Soğuk bir zemine düşercesine irkiliyorum
Perde perde solmakta olan güneşin yalnızlığı geliyor aklıma
Pişmanlıklarım ve kırgınlıklarım ayrı bir dünya
Anılarım ve bıraktıkların ayrı bir dünya
Sahi bir kez daha uğrar mıydı bize dünler?
Yaşamın damla damla tükendiği yıllardayız
Bir kar yığını üzerinde kim bilir kaç sen geçti
Kaç yağmur dokundu yanaklarına...
Ve ben garipsediğim şu şehirde
Aynı yolları aynı hayaller ile geçiyorum
Ayağımın altında çıtırdayan yaprakların sitemi işliyor yüreğime
Sahi sığdırabilir miydi insan
Sararmış bir yaprağa hazan mevsimini...
Oysa sensizliğin limanlarında demir atmak güzelmiş
Güzelmiş sana öyle uzaktan dalmalar
Avuçlarımda bir yığın şarkı...
Düşerken yanaklarıma ağırdan
tane
tane
damlalar
Tökezleyip kalıyordum kokunun sindiği kaldırımlarda
Ve gün batıyor sevgilim
Gökyüzü yanaklarından çaldığı kızıllığa bürünmüş
Mevsim değişmekte...
Bir Mayıs akşamı daha beklemekte bizi
Yıldızlara bak...
Uzat ellerini hafiften
Kırmadan... İncitmeden birbirimizi
Uyuyalım erkenden