Umuda Bir Merhaba
*...Hiç yaşanmamış gülüşlerin aklıma geliyor.
düşlerimin yokluğuna kayboluyorsun
ve unutuyorum yol yorgunluğuyla..(M.G.)
Öğrendim zamanla eni boyuna eşit derinliğini...
ibibikler öter ötmezken duyulan sesleri
öğrendim merhabayla
ç/attım sormayla
içimin loğlarını ararken düştüm mapus damlarına
anladım ki
rastladığımız izler insan ayakları
Ve gittiler
bir daha dönmeyen ilk insan
nereye nerde olduğunu hiç bilinmeyen yolculuklara
tek bıraktıkları yaşadığı yapıtları
ve ayak izleri
Seni görmeden itirazlarına kaldım
sonrası zamana duran şiirlerine seni kattım
zamanla uyandığım karanlığın içinde
sonrası malumunuz
derme çatma şiir cümleri takıldı kıyısı olmayan denizlere yelken açtı.
Gemiyi kaptansız yolcular bulunca karaya yanaştı
gelen giden seyreledi bu manzarayı gemi ne durdu nede boşaldı
demirlendi birkere kara talihsiz inatı uğruna ne gemiler battı
Bir an seni gördüm sonrası zamana kaçan rüyalar
illizyonlar içinde bir yanılsamalar düğümlendi
etrafımızı
düşüncelerin yemi değildi hep zamana yenildi
hemde zamanı erteleyen düşlerimize merhaba ç/ektik
Sevdayı süpüren kemiren bir yılan yalan olunca
düşlerin adına zaman ayıran bir mentalite eksikliğine kalan
ne sevdası nede kavgasına düş kurulmazken
ben sevdamla sarmaş dolaş yürüdüm geceye inat
hayat denizinde dalgalı kasırgalı rüzgarlara vuran
her sabah yüreğim savrulan seher yeli eser
olmayan yokluk ülkesinde gizemli şiirlerin sularında
Aktık aktıkça çoğalan nehirlerde...
ve
sevdalı düğünlere uçan havayı nefes nefese yedik her akşamın ardında
umudun bir yolcusunu yetirdik kavganın en zalim anında
kar sayılan umuda el salladık
baktıkça b/aktık gökyüzündeki mavi gözlü çocuğun gülüşüne
09*09*12*Karataş