Umut

Çocukluğumun hıçkırık kokan yıllarına inat sana sevgim
daha o zamanlardan alışmışım komşu çocuğunun elindeki oyuncağı kıskanmaya
Anamın sırtımda kırdığı oklavaların acısıyla bir tutmadım hiç acını
sabırla bekledim yılların beyaz koyduğu saçlarımı
Üniversite yıllarında sevdim sen diye birini
Tükürdü aşkımı yüzüme
Öyle biri yok, uyan dedi..
Oysa ne kadar gerçektin rüyalarımda
yüzün seçilmez bir memleketi
ve ilk orda evlenme teklif ettim sana
Beyaz gelinlikler içinde ne kadar da güzeldin
Bense rüyalarının beyaz atlı prensi
büyük saraylara koyamadım seni
bari bu kısmı gerçek olsun derdim
Ellerimle yaptığım o küçük
o küçük külübede otururduk epeyi
ilk çocuğumuzun adını sen koydun
ve Mutluyduk mutluyduk sevdiceğim..
Ondandı gençliği uyuyarak geçirişim...

Sonrasında uyandım
Mantığım traktör, yüreğim pulluk oluverdi
Hayat nerdeyse unutturacakken seni
bir yetim çıktı karşıma,
elimi de koydum başına, ve bana şöyle dedi
"Abi Allah sevdiğine kavuştursun"
Diyemedim ki yok öyle biri hayal benimkisi
daha haftasında vucüd buldu hayalim
Sonrası hazan, yalınayak, çıplak idim
Her defasında eledim umut çiçeklerimi
ve hep sen kaldın eleğimde, sevdiceğim..

Tarifsiz acılar havuzuna ittin ya beni
bağırdım yüzme bilmiyorum diye
Üzüldün istemizdin böyle olsun
Amma elindende birşey gelemezdi sevemezdin...
Tarifsiz acılar dedim ya dökemiyorum içimdekileri
Toprağın yağmura,
yüreğin sevdaya,
babanın evlada,
Duyduğu hasret,
hasretinmin ilk harfi olur anca...

Seninle konuştuk hatırlıyormusun can,
kelimeleri ilkokul sıralarından alırcasına masum konuştum senle
Sense üniversite lugatından nameler fısıldadın bana
Kırgındı yüreğin, yaralıydı ya, sus konuşma diyemedim..
Sen bana sevmiştim halbuki onu dediğinde
Ben içimden geçmişe küfür edercesine,
Ben hiç sevmemişim be, sende öncesi pamuk şekeriymiş sevgilerim...
sense, ağır yağlı bir akşam yemeğiydin
Muhtemel senden sonra kalp krizi geçireceğim..
Can çok düşündüm geçip gitmeyi de gidemedim
Nasıl gideyim zalim 30 yıllık hasretimsin sen
Sen bana artık yanlızlık diyorsun ya adım
Olmasın uzak dursun benden herşey
Bende içimdeki çocuğa diyorum yaşayabilir misin böyle
taşıyabilirsin bu acıyı
Ben aşkı fedakarlık cetveliyle ölçerim
neyimi feda edebilirim ki yoluna
bir canım var oda az gelir yoluna
düşüncesi bile bir ömür boyu kara zidan eziyeti
Sevgimi anlatabilecek tek şey varsa
Oda sensin güllüm sen
Anca senden vazgeçersem bu fedakarlık
terazideki bulur karşılığını..
Sen aşkı içtin mi?
ya da o kurşunu yedin mi hiç güllüm?
benim önceden kalbimi sıyırmışta öldüm sanmıştım
sen şimdi kalan bu yarım işi bitirmeye mi geldin can
bak orada bir yara izi var
oraya nişan alma biraz daha sola
tam ortasından vur,
Çünkü orda hasretin yatıyor
Korkma elin titremesin birtanem..
Hayatımdaki bütün gerçekler bir hayalmiş
Hayalim ise tek gerçeğim...
Sen şimdi
Kedi aşklarında gururuna yenik düşenlerinsin
Hangi mukaddes aşkın gururu olmuş ki
Bak ayağımın altında eziyorum gurur abidesini

Bilsem ki bütün dünyaya karşı duracağım
Bilsem ki aşkın için savaşacağım
ve bilsem ki bunun uğruna bir küçük tebessüm alacağım
Ömrüm boşa geçmiş olmayacak çiçeğim...
Ben bir ışık gördüm milyonda bir ihtimali olan
ve peşinden koşuyorum o bir-in
o birde bir ağaç saklı ve onun gölgesinde bir bedevi
Çıkınında bir avuç umut çiçeği...

Ferhat değilim ki dağları deleyim
Mecnun değilim ki çölleri bitereyim
Ben, ben garip bir balığım, denizde nefes alamayan
Ben acının tam adıyım yanığını okşayan
ve Ben adamım, kurşunları yesemde bayrağımı taşıyan...