Umut Etmek Yasak
İçimin bir köşesinde
Kimsenin uğramadığı
Şehir efsanesi bir yer var
Benim bile uğramaya cesaret edemediğim,
Yalnızca uzaktan izleyebildiğim.
Canım her acıdığında,
Dönüp o yere bakıyorum
O ilk acıya.
Hatta her yıl dönümünde
Kutladığım da oluyor o günü!
İlk ölümüm o zaman olmuştu
Bir daha asla o günkü halime,
Acıdan önceki halime
Dönüş mümkün değil bunu biliyorum.
Belki de böyle olması gerekiyormuş deyip
Kendimi avutmam gerekiyor
Bu kadar kendime uzakken hem de
Terk etmek de işe yaramıyorken şehirleri
Aramaya bile mecalim yokken kendimi
Teslim olmuşken hüzünlere
Vaktimin dolmasını beklerken
Umut etmek yasak bana!
Umuda olsun bütün yolculuklar. Mısraların istemsiz şiire dönüşmesi bile bir umut şekli bence. Tebrik ediyorum Oğuzhan bey.