Unutma Beni Baba
Kuran okumayı bilmeyen çocuklar dolaşıyor şehirde
Ve ben şehri dolaşıyorum babamla
Memleket henüz ayağa kalkmamış
Henüz uyanmamış uykusundan müezzinler
Babam ve ben ölümle şakalaşırken
Acıya
Uyandı bir müezzin uykusundan
Ve okundu sela
Okundu bütün acılar gövdemde
Senin gibi direndim unutma beni baba
Yokluğun
Bir kolum eksik gibi omzumda dinmeyen bir sancıdır şimdi hain
Zor günler geçirdim unutma beni baba
Şimdi tek başına dolaşıyorum şehri
Beni bırakmazsın sanırdım
Beni hiç bırakmayacak tek şey
Yalnızca acıymış baba
Ellerimle ödüyorum şimdi bu hayatı
Her gece penceremden dünyaya kamçılar sallıyorum
Bendim o
Duyulması gereken ses
Bendim
Yattı mı ölüme yatan
Ölümlere özenen
Bana
Arkadaş gibiydi sabah kalkınca beni bekleyen o meşhur küfür
Aynaya baktığımda zavallı bir adam
Kavga etmemek elde değil baba
Dön hayata
Dön yaşamaya
Dön oğluna
Zor günler geçirdim unutma beni baba
Kutlarım Ömer şair
Sanırım ilkokul 3.sınıftayım,yaz tatili,annem mahalle camii Kuran kursuna yazdırdı. Daha ilk gün ,ikinci derste, iri yarı kocaman gövdeli hocanın,bir çocuğu elindeki uzun ve ince sopa dövdüğünü gördüm.Çocuk aşağı sokakta roman bir ailenin çocuğu,tabii anlatıyor ailesine. Annesi Melahat teyzenin yalınayak koşarak gelip o hocaya haddini bildirmesi,yaşamım boyunca,hayatın her alanında ilkem oldu. Sevgili Ömer kardeşim ; ne güzel bir baba ve ne güzel bir öğrenim. Ve fakat sadece hatmetmek değil ,anlamak ve anlamaya çalışmak diye ilave edeyim . O gün çocuğu döven hoca ; Atatürk’ü cehennemlik olmakla suçluyordu,anlamaya ve yorumlamaya çalıştım ve ruhumda,Cennetlikler dedim,bir Fatiha bıraktım,Melahat teyze ve Atatürk’e..
Güzel şiir için kutlarım .
Şiire böyle başladığımı merak edenler için; 9 yaşımda Kur'an'a geçmiştim ve hatim etmiştim. Babam hep övünürdü bununla. Ve anlatırdı hep. O yüzden öyle başladım