Unuttum
Unuttum
tuzaklarım vardı yanıbaşımda
yıldızlar kadar parlak , büyüsüne kapıldığım
yıldızlardan uzak
ne merdiven aradım ne de tutunacak bir dal
sevmek için ne çok sebeb vardı
çığlık sağırları fısıltılarımı duyanlara kin tutmayın
hayırlı mı, harlı mı dilimdeki evetler
hayır demeyi , unuttum
üflemekle söner sandığım yangınlarda yandı
gül ağacı sandıkta saklı düşlerim
tek başıma yaşardım acıları
sevinçlerimde yanımda olsaydınız
saksıda orman misali dikili ağacım vardı
sulamayı, unuttum
aşk değil mi bir hevesmiş çocukca
geçer sandığım
bilseydim , bakmazdım leylaya
almadan mecnunun gözlerini
aşk mı
ar mı?
dilim dönmedi
düşünmekten yalancı cenneti
cehennemi unuttum
ne zaman aklıma düşse
dar gelen, o çıkmaz sokaklarda
kefareti ödenmiş
dudaklarının orucunu bozdum
ölmüş tahta kuşlarım vardı
gömmeyi unuttum
ağlaması yasaklanmış sevdalar yeşerttim
yenleri yırtık
serçe kuşlarım vardı yaralı
sarmayı , unuttum
simsiyah resimler çizdiğim
bulutlarım vardı
yağmasa da gölgesi yeten
bez bebeklerim vardı is kokan
koklamayı , unuttum
dün sağırdı
bugün ahraz
yarın kör
an simsiyah
adım neydi
unuttum
simsiyah