Upanişad
Bir yaz gecesi o yolcu
Bana uzak bir yol sordu
Attı öte berisini yorgunca, bıkkınca
Geldi üç adım öteme oturdu
"Bak" dedim oturan biçâreye
"Ufuk bir bakışlık mesafede
O ufukta bir dağ göreceksin
Korkmadan üstüne gideceksin
Patikadan dardır, zordur yolu
Üstü taşla, çalıyla dolu
Patika aşılan ilk kesit
Karşına çıkacaktır derin bir geçit
Ucu görünmez dışarıdan tünelin
İçine girince kör olur gözlerin
Ancak el yordamıyla bulacaksın yolunu
Kanatacaksın elbet sağını, solunu
Tünelin sonu aslen kolay varış
Boyu ise gerçekte sâde bir karış
Gözlerin de açılır tünelden çıkınca
Kısa bir sevinçtir ışığa varınca
Karşında duran yeşil, sonsuz çayır
Bekleme bu enginlikten bir hayır
Şaşırır, yol bulamaz kişi o çayırda
Hiç bir iz yoktur bu yeşil panayırda
Bulacaksın yönünü güneşin sayesinde
Eh, biraz da Tanrı'nın himayesinde
Büyük çöl olacaktır çayır birden
Bitecektir yeşil panayır burada hepten
Etrafta ne bir ses, ne bir nefes olacak
Sana acı verecektir bitmeyen o sıcak
Kumlardan yüzüne yansır güneş
Suya hasret bedene ölümdür kardeş
Akbabalar durmaz, döner tepende
Seraplar gözlerinde umutsuz pervâne
Tam kumlaşmaktayken kupkuru tenin
Rutubeti hissedecek taş gibi elin
Son bir gayret göster işte bu anda
Çünkü kurtuluş hemen yakında
Aşınca göreceksin son kum tepesini
Boylu boyunca ufka uzanan mavi denizi
İçmek isteyeceksin bu maviliği ilkin
Oysa acı sudan yanacaktır dilin
Umutsuzluk çökecektir aniden gönlüne
Yenileceksin belki de bu gördüğüne
Oysa ki başlar oracıkta ani bir yağış
Aslında bu sana gökten kutsal bir bağış
Çatlak dudaklarında beliren o su damlası
Nasıl kutsal gelir, nasıl tapılası
Henüz bitmemiştir bu tanrısal yardım
Ufukta belirecek umudunu atladım...
İki mavinin ortasında bir siyah nokta
Kurtuluşun uzaktaki bu kara umutta
Yaklaştıkça siyah nokta iyice belirir
Gerçekte bu leke büyükçe bir gemidir
Sarı sahile yakın geçerken bu gemi
Varlığını ortaya koyacaksın görsün diye seni
Görünce yaklaşacak bulunduğun kıyıya
Heyecana girip dalmayasın suya
Deryâ içinde bin bir canlı var
Bir büyük dalgası seni de yutar
Bir filikayla ulaşacaksın büyük yelkenliye
Temkinli ol, sevinme sakın 'vardım' diye
Acımasız, serseri bir kitledir seni karşılayan
Kitle içinde en hainidir o ünlü kaptan
Buyur edilirsin ilkin bir misafir ağırlığıyla
Gururun okşanır kitlenin bu davranışıyla
Ama kitlenin verdiği su en ağır zehir
Farketmeden edecektir seni içince esir
Zincirlerde geçer birkaç mevsim gemide
Bu esnada olmaz değişim ölü mavi denizde
Yalnız, yardım edecek sana ileride bir fırtına
Kurtulacaksın esaretten bu gemi batınca
Uyanacaksın ıslak bir sahilde ansızın
Gördüğün ilk şey olacaktır o kırık sazın
Sendeleyeceksin, yürüyeceksin ince kumlu plajda
Sarsılan bir araba gibi ilk virajda
Gelince kendine dal o büyük ormana
Her türlü canlı çıkacak, duracak karşına
Renk renk meyvesinden yiyeceksin ağaçların
Sonunda yorulacak, bitecek bacakların
Çöküvereceksin o an olduğun yere
Başını kaldırıp bakacaksın mavi gökyüzüne
Düşüneceksin geçtiğin çetin aşamaları
Oysa daha en zorları bilsen ki yaşanmadı
Sen düşünürken böyle, başlayacak ılık yağmur
Bacaklarına tutunacak ağır yapışkan çamur
Yürümekte zorlanacaksın, yolcu, o anlık
Ormanın sonu ancak üç adımlık
Aşınca üç adımı üç saatten sonra
İzine düşecek dipsiz bir mağara
Mağarada vardır loş bir ışık
Tabanı tümsek, tavanı basık
Dikitlere tutun dengelen diye
Durmadan yürü hep ileriye
Engelleyecek seni o kızıl loşluk
Mağaranın devamı büyükçe boşluk
Git git bitecektir, sabret, bu in
Vardır varışı mutlaka gidenin
Sonunda gelecektir sana üç yol ağzı
Yoktur çevrede ne bir im, ne bir yazı
Seçeceksin bu üç yolda nihayet birini
Göreceksin bu yolda oluşacak âtini
Seçince doğruyu, çıkacaksın yola
Yol sonunda çıkar geniş bir ova
Ovanın üstünde dört yönlü kavşak
Yönlerin her biri açık sarı, parlak
Kavşağın ortasında duracaksın bir an
Her yön aynıdır, her yön yaman
Karar ver acele, at hemen adımını
Harcama boş ovada değerli zamanını
Gideceğin yön varacaktır bir dağa
Döndüğünü sanacaksın umutsuzca en başa
Ama değildir hiç bir baş aynı
Varışlarıdır görünmeyen en büyük farkı
Ben şu an yeni varışımdayım
Sâde şimdi senin karşındayım
Son sözüm 'sabret!' olacak giderken
Sen de gecikme, düş yoluna erken"
Ben kalktığımda sakince yerimden
Gördüm izini olduğum tepeden
Çoktan yol almış ufkuna doğru
Düşmüştü yoluna en sonunda yolcu...
-----------------------------------------
- Fon Müziği -
Eser Sahibi : Vangelis
Eser adı : Racines
👍👍TEBRİKLER..GÜZEL BİR ŞİİR VE YORUMDU..👍👍
yol ne kadar çekse de durduk yerde ölünür...
her yolun sonu aynı kapıya çıkıyorsa, an'ı yaşamaktan başka ne kalıyor insana? Hangi yoldan gittiğimiz önemli değildir, gittiğimiz yoldan ne alıp ne verdiğimizdir.
gönülden kutluyorum Şairi ve emek verilmiş bu şiiri...
Anlayana saz misali...
Hşkaye tadında, alıp götüren satırlar... Hatırlattın arkadaşım. Teşekkürler...👍
Gerçekte bu leke büyükçe bir gemidir Sarı sahile yakın geçerken bu gemi Varlığını ortaya koyacaksın görsün diye seni
bu ne kadar derin bir yürek...👍👍👍
hikaye tadında olmuş güzeldi teşekkü,rler paylaşıma