Urfa Kalesi
Gözlerinin ferinde Fırat mavisi, uzanır Urfa kalesi gibi uzaklara
Boşa vurur zihninde acı mırra gibi sözler haykırır uçurumlara
Yüreğin ceylan gibi seke seke ürperir yanar durur İbrahim ateşinde
Hüzünlüklerin yoldaşın olur tutunur karacadağ gibi eteklerinde
Çiğköfte gibi yoğrulur duyguların şiş kebap olur dertler sana örülür
Harran cehenneminde biriken ahların saçlarında karagül gibi dökülür..