Uslanmadin Be Gönül!
Hayatın yağlı çemberinden geçtin
Feleğin elinde oynanan tesbihtin
Zalimin zulmüne amansız yeniktin
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
İlk baharda zorlu kışı yaşayan sendin
Ah çekmekten kendinden geçendin
Boyun büktün alaylarla sen yerindin
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Nice çileler çektin, zulümler gördün
Nice taşlar taşıdın, duvarlar ördün
Ateşlerde kavruldun amansızca öldün
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Dağ gibi ulu yüreğin, kum gibi oldu
Gülen yüzün, gam yüküyle boğuldu
Dostum dediklerin sırtından vurdu
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Gül bahçesi diye kalbini ateşe attılar
Kavrulurken sen, saz çalıp oynadılar
Canım dediklerin üç pula seni sattılar
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Sevme dediler, deliler gibi sevdin
İki başlı yılandır dediler, dinlemedin
Aşk şarabı diye zehir verdiler içtin
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Gecelerin sessiz karanlığında ağlamadın mı?
Istıraplar içinde yalnız sen kavrulmadın mı?
Bu aşk ateşinde sen yalnız yanmadın mı?
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Sahte sevgiler değil miydi seni yakan?
Sahte sözler değil miydi seni yıkan?
sahte bakışlar değil miydi seni kandıran?
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Bu Aşk değil miydi umman denizinde boğan?
Sıcak kalbine sahte güneş gibi doğan?
Bu sevgi değil miydi yüreğinden kan akıtan?
Hala sevmekte, uslanmadın be gönül.
Vaz geç bu sevdadan, kim kimi severse sevsin
Bırak seni sevmeyeni, salıver nere giderse gitsin
Sevginle alay ederse, Allah belasını versin de, gitsin
Uslan gayri Ey deli gönül!, sen yine kalpten seversin