Ustam 3

Ustam be,
İçim dışım yanıyor,
Zemheri ayında vurgunu yedim,
Hiç merhamet yok mu sende.

Efkarlarımız buz kesiyor,
Limiti bitti yüreğimizdeki sevginin,
Mazallah korkuyorum,
Vitesten atarım diye.

İçimizde kocaman kocaman yangınlar,
Volkanlar yanıyor kendi iç çepherinde,
Ustam bu bir kıyamet alameti midir ne?
Göz gözü görmüyor,
Gönüller perişan yürekler yanık,
Bu mahşer gününde ustam tek ben miyim sanık.

Meşru düşlerimi kaybettim ben,
Zaman sürüklüyor beni bilmediğim yerlere,
Kayboluşluğumun sarhoşluğunda dolaşıyorum geceleri,
Ustam hiç umut yok mu bende.

Sırf ben miyim bütün hayasızlıkların kaynağı,
Sırf ben miyim alçaklığın alçağında dolaşan,
Sırf ben miyim ./ütü bozuk.
Şöyle ustam sabaha daha ne var..

Anladım ustam anladım.
Ki bu bir kıyametten bir kesit,
Her can asılacak kendi bacacığından,
Ustam, ustam bu işte yanmak da var.

Nice yananlar gördük gelip göçtüler,
Umutları Ağrı Dağı kadar büyük ve kocaman,
Motorları tarlalara süremediler,
Güneşli günler göremediler.
Ama ustam sen neden hiç yanmazsın böyle.

Yedi deryalardan geçtik,
Yedi deryaları içtik,
Yeryüzünde mahsur kaldık,
Ve gelip gökyüzüne dayandık,
Peki ustam söyle,
Reva mıdır,hak mıdır,yoksa mustehakk mıdır..

Gönülleri yağmalamak,
Hainlik üçkağıtçılık,
Sömürmek sömürülmek,
Vurgunculuk soygunculuk
Ve doğayı yağmalamak,
A be ustan nedir,
Vacip mıdır,farz mıdır,yoksa mustehakk mıdır..

Geceleri düşlerimde aforizmalar b/asıyor beni,
Ben kendimden gidip geliyorum uzun süre,,
Batık gemilerle okyanuslara açılıyorum,
Okyanusta kocaman kocaman dalgalar,
İçimde buzdan heyelan,
Ya batarsa bu gemi,
Söyle ustam:Ne olacak bu halim...


Hava ağır c/anlar,hava ağır,
Adam tutturmuş c/an ister benden,
Kurşun/kalemden dökülür harca-i mısralar,
Eğer varsa Anadolu sevgimizden başka mısra,
Ustam:Tutun asın beni...

Ustam bak,

Bedava şiirler yazıyoruz,
Hürriyet kelle fiyatına,
Şiir bedel/siz,
Selam olsun okuyan dostlara..

Ustam be,
Öğretmenim,
Zamanı yedim,
Aydınım,
Aydınlığı yedim,
Şimdi ölmek ve kalmak arasında bir yerdeyim,
Söyle ustam söyle,
Acaba ben neredeyim.

Şafağa kaç var ustam,
Bak/sana zaman d/ar,
Şu gönlümden geçenleri bir bilsen ustam,
Ama hala umut var.

Karanlığı düşün be ustam, karanlığı,
Hani gözlerin kör olması denir buna,
Seni çakallar,kurtlar yer
Karanlık denir buna.


Ne olur geriye dönüşü olmayan yollara girme ustam,
Yüzyıllardır bu devran böyle gidiyor,
Ama ustam,
Bu devran böyle gitmez ustam,
Hadi dön geriye

Yerlerin göklerin hatırına ustam,
Yaratanın hatırına ustam,
Ve insi cinsü hatırına ustam,
Ne olur dön geriye.

S/atışlara gelme ustam,
Bak,
Yer uyandı ,gök uyandı,
Uyandı yerdeki karınca,
Sabret, Bahar gelecek

Güneş doğmazsa ne olur biliyor musun ustam,
Kaybeder Dünya döngüsünü yerinden
Ay vurur başını dünyanın göğsüne,
Evren döner Herç-ü merce,
Kızıl kıyamet kopar.
Düşün ustam,
Z/aman,
D/ar.

Ustam be,
Kulun kölen olayım,
Sana gönlümden saraylar vereyim,
Ne olur bu kez,
S/atma bizi.

Ustam be,
Dağlar taşlar dokuz doğurdu feryadımızdan,
İçimize karanlıklar çöküyor en kallavisinden,
Her yanımızı vura vura çürüttük, acıyor çürüklerimiz azgınca,
Hala çareler arıyoruz karanlıkları yırta yırta,
Sesimiz Arşa Ala'ya dayandı, neden duymazsın sen,
Bak, yer gök yarıldı kahrından,
Ne olur beni hor görme,
Ben,bağrı yanık bu toprakların asi çocuğu,
Beni bir/az anla/sana,
Neden zor geliyor sana,
Taş mı koydun sen bağrına,
Anla/sana
Anla,
Sana.

Ustam be,
Dağlardan bir gümbürdeme geliyor,
Bu ne ola ustam,
Kızıl kıyamet mi var ufukta,
Göz gözü görmüyor,
Gönlüm çok efkarlı,
Aklıma geliyor kallavisinden türküler,
Hani ciğer yakıcı türküler,
Bu ne ola ustam,
S/öyle...