Ustura Nakışlı Kitap/Toplu

Gecenin bozkırlarını yarıyor ellerim/
Ve ben upuzun bir intiharı arıyorum,
İstanbul'un bedensiz sahiciliğinde/

--

Sahafların;
Bininci rafının,
Bininci penceresinde,
Eskicinin oğulları ve kötü leydi Macbeth arasında ikamet eder,
O yorgun kaldırımlara söven gelip geçici izleri izleri/m.

Sabah yedide avlamaya başlarım martıları,
Akşam deniz son kez taç giyerken güneşin dudaklarından,
İnen paslı,mahpus kepenk seslerinin es anlarında
Kaparım kandillerini gözlerimin.

Yorgun kelimelerime yaslanan aciz harflerim bir yana
Leşi yarasalara yedirelecek cümlelerim öte tarafa

Ya beni yazan o kimsesiz garibe ne demeli?

--

Her yerde aynı
Aynı idam saati
Aynı tozlu yalnızlık,

Ölmeye ne hacet.

--
Nakışı "Gül" kitaba aşıktım,

Bir öğle vakti kilise tenhalığı çökerken üzerime,
Alıp götürdüler onu/ayrılık kenarı aykırılık.

Doğru anı kolluyorum şimdilerde,
Peşinden gidebilmek için/için.

--

Kırmızı bir kadın kaybettim dağ rüzgarlı çehresi/
Göğsünde misinaya tutulan yıldızlara dokunurdu,
Kırmızı bir kadın kaybettim kirli gümüş saçlarının değdiği/
Üçüncü dereceden yanık bulutlu,tiz gölgeli alnı upuzundu.

Suretim ayın karanlık yüzü ve satır aralarım;
Kan revan;

Dün gece hiç ölmeyecekmişim gibi kaçtım yaşamaktan,
Varla yok arası bir cambazhane ipine tutunabilmek uğruna,

Yüzünü sola,gözlerini sağa çevirdi on iki havari,
Tek tek kelimelerimin ayırdına vardı,
Mimlediler derme çatma bir yaşanmışlık halinde kelimelerimi.
Bilmiyorum Monte Kristo Kontu ne yapardım sen olmasan.

Ah,
Bu ağır makyajlı şehrin,
Neon ışıkları ile parıldayan gözlerinde,
Maket bıçaklarının dize dize kesikler arasında bıraktığı,
O parçalı gece bileklerinde,
Amonyak kokusunun nefese dönüştüğü yedi günahın,
Yedisini de ağırlayan tende,

Nakışı "Gül" kitabı nasıl bulacağım?


Tozlu,sıtma,aksak ölü yazarlı bir kitap parçasına uğrar mı hiç?

--

Eğer ölüme müdahale edip aşka dahil olamıyorsan,
Aşk intiharına taarruz edip yaşama müdahil ol...

--

Meftun ruh tek nefeslik ıssız kent ölümlerine,
Ve meftunum ben de/
Çoban yıldızının ağır ağır infilak ettiği ulaşamasız
Gök ayalarına/Poseidon yaşlarının dolduğu.

Bir sen gerek bana kırık aynalarda beni sen edecek
Bir sen ki (tüm kilise güvercinleri-tüm minareler sevmeli seni)
Kuytularımda yine yaralı şiir şefkati ile ben "aşk" ından incinmeli.

Med-cezir yorgunluğu tekil saldırılarla üzerime çökerken
Ay izinsiz istimlak etme çabasında çocuk kelimelerimi.

Aradım;
Merdivensiz kuyuların susuz dehlizlerinde zehirli,
Gri düşlerin ebediyetsiz ufak tebessümlerinde,

Aradım;
Uçmayı unutan dülger balığının hareketsiz gözünde,
Donuk kanatlarında yüzmeyi anımsamayan atmacanın sövgülü.

Tesadüf yahut kader diye tekrar edip durduğun o nakarat
Seçmediklerinin düşüncesinden doğan ölü bir cenin değil mi?

Galata eline gerçekçi eli değmemiş,
Hayal sahi hayal yerlerinden birinde,
Nakışı "Gül" kitabı çıkardı karşıma.

Nakışı "Gül" kitap,

Sayfaları dağılmış kağıt evler oradan oraya
Küller bölüşmüş tanınmayacak halde satır araları
Kör kurşunlar tenini yağmalamış ihtirasla.

Bugün tüm önsözler siyah
Tüm dipnotlar idam mahkumu,

Uyanın hadi zamansız kitap cellatları,
Alkışlayın alkışlayın...

--

Nakışı "Ustura" idesi yaşayarak intihar bir kitap;
Nakışı "Gül" idesi aşk ile yaşamak bir kitabı sevmiş;
İkincisi göçmüş üç mürekkep duası bir kalemle ilki gömülmüş.

28 Haziran 2010 658 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (1)
  • 15 yıl önce

    Usturadan keskin dökülmüş yürekten dizeler..

    Kutlarım yüreğini..

    Nicelerine..