Usulsüz Sevda
Kulpu kırık bir testi gibi anlamsız şimdi,
Çarpıntılarımı kalbe bağlasalar da
Kapı önü telaşlarında buldum seni.
Hekimler bile çare bulamadı nabzımın egolu tavrına...
Eteğin rüzgara savaş açarken,
İtilaf Devletleri gibi girdi araya ellerin,
Artık uçurtmalarda kaldı kuyruklu yıldızların dansı..
Son dans Maksim'de yapıldı.
'Evette' kaldı dudakların, takılı plaklar gibi...
Onca alkışların içinde duyulmadı gözyaşlarım.
Usulca kalkıp, öpünce alnından bir yabancının dudakları
Çatladı da sahra çölüne döndü kuraklığın.
Kral çıplak sevgilim!
Soyundu ayrılık, gayri resmi kaldı sevişmelerim...
Şiirden sadece Edebiyat içmedik Tarih de içtik özellikle de finaline bayıldım.
soyunan ayrılık, son bir dans ve duyulamayan gözyaşları gel de içme şimdi bu şiiri...