Üşürdü Zemherilerde Öpüşlerimiz
Hep kendine dönüşlerin kurak sözleriydi dilimizdeki vebal
Özlemli sancıların obur düşünüşleriyle kazınırdı gönlümüz
Kapanmazdı hiçbir yara, çığlıklarla göverirken bahçelerimiz
Hesaplanmamış ayrılıkların kentlerinde yaşlanırdı düşlerimiz.
Ezgili bakışlarının buğulu camlarına mevsimler üşüşürdü hep
Gözlerinin damarlarından yansırdı güzelliğin, farklı bir resimce
Dişlerdim özlemin kirli gemini, şaha kalkan sabırsız yılkıydım
Çiğnerdik özümüzü pastilce, üşürdü zemherilerde öpüşlerimiz.
Dönüşsüz kırgınlıkların yağmurları yağardı, çamursuz sokaklara
Günler devrilirdi sırtımızdan, içimizdeki engin boşlukları taşırdı
Avuçlarımızdaki varsıl çizgilere bakardın, gönlümü ateşlere atıp
Derin bir sevdanın boyutları beklerdi ikimizi, ısınırdı gülüşlerimiz.
Ömrümüzün aşk bahçeleri kurumazdı, sarılırdık öfkemizin sabrına
Yangınlar büyürdü, özlem sonsuz düğündü, dökülürdü aşk içimizden
Sarılışların dağlarını aşarak, sancıların duvarlarını örerdik gecelerde
Yudumladığımız hep umuttu, aşkın derinliklerinde titrerken yüreğimiz.
Selahattin Yetgin