Üşürken Saçlarımda Z/amansız Aklar
Annemin şüphesiz ve
sevgi dolu mavi nazarında aradım
kaybolan tebessümlerimi
Ki annemin baktığı yer cennetten düşerdi
Cennet olmak isterdi gözlerimin feri
Babamın yıkılmaz saydığım gölgesini
sevdiğim toprağı aldı elimden
Kırıldım düştüm köklerimden
Anladım ki yalnızdım yeryüzünün
o buz gibi göğsünde
Sonra yağmurla bastım
göğün göğsüne başımı
Dolu keşkeler yağdı üzerime
Canım çok yandı
Parçalandım,
Ağrıdım..
İşte böyle ağrılı bir vakitte
Sende beni anlamadın
Bunu hiç farketmedin üstelik
Babamdan kaldı bu meziyet
Duygularını çok iyi saklar
Ben de anlayamazdım
Büyüdükçe ona benzeyerek anladım
Gözümden kan gelse içime akar
İşte bu yüzden yüreğime açtığın
hasarları sende anlayamadın
Aşkı üzünce yazık oldu,
sonra uzunca bir yazı...
Bu günler de geçer elbet
Akrep ve yelkovan hiç durmuyor
Geçmeyenlerin üstünü de
“Geçmiş” diyerek kapatır
Yüzü nursuz falcılar
Halbuki enkaz gibi ruhumuza geçmiştir
o geçmeyen kabus dolu günler,
‘Geçmiş olsun’lar...
Annemin ellerinden bir dua ile
göğe uçurulduğumda geldi
İçimde sönmeyen yangınların
üzerine yağmur
Üşürken saçlarımda z/amansız aklar
İlahi gücün varlığını iliklerime kadar
hissettiğim anlarda yıkandı ruhum
Biraz serinlik buldum
Sonra biraz huzur ve
Annemin evlat kokulu aminleri...
Bana verilen takvimi elbet yırtar biri
Sabır kurtları sökülürken
ruhumun ince ağrılarından,
Dudaklarım birbirine değip
Tek bir beddua bile edemez!
Fersizim bugünlerde
bakmıyorum aynalara
Kim, kime nasıl bakar umurumda değil
Elimde annemin aminleri
Gözümde iki çocuğun gözleriyle
sana bakarım ben
Peygamberin Allah’a nazarı gibi...
Selim Öztürk'ün şiir debisi hayli yükseklerde. Okunası, sevilesi şiirler; hemen hepsi de.