Üşüyordun Evet
Eksik bir cumartesi akşamını tümlerken
Basıp ar damarına gecenin
İklimsiz şarkılar dönüyordu gramofonda
Üşüyordun
Evet
Mayıs sızıları gömülürken imlası bozuk kaldırımlara
Ve sen
O şehrin yüksek topuklu fahişesi
Kâğıt karalıyordun
İçinden sen kusup
İntihar mektupları kadar uzun
Alfabe kadar kısa
Oysa
Mistik bir ney sesiydi
Dönerken aksakallı umut
Çıplak ayaklı semaha
İlahiler
Susturdu oysa
Korkum zannettin içimi düşüren tasavvufu
Can yangını
Eylül hikâyelerinden geldik biz, avuçlarımda onlarca ölü yoldaş
İçinde memleket
İçimde köyümün çeşmesinden içtiğim maviler
Saç renklerinizi değiştirirken siz
Omuzlarınıza saldığınız
Bukleler kadar yalansınız
Biz dökerken işkence kırığı saç tellerimizi
Avurtlarımıza
Yüzümüzü kaybettik zannettiniz siz
Oysa parantez içindeydik sessiz şarkılar söyleyen
Eksik bir cumartesi akşamını tümlerken
Basıp ar damarına gecenin
İklimsiz şarkılar dönüyordu gramofonda...
Can yangını Eylül hikâyelerinden geldik biz, avuçlarımda onlarca ölü yoldaş İçinde memleket İçimde köyümün çeşmesinden içtiğim maviler..😙😙
Evet üşüyordu eylül hikayelerinde yer alanlar işimdi bir çınarın altında yatarken...Kutlarım hocam...her gün ayrı ayrı acının tarifi gözlerime yerleşti..👍👍