Üşüyorum Yanarak Yalnızlığıma
ikimizde savruluyoruz yaması karanlık yarınlara
üstümüzde sustan kalma kötü enerji
duruyorken gizlice
hangi sebeplerle vurgun yediğimizi bulamıyoruz
öylesine bitkinken hem de
kış ayazına sarılıp düşlerle uyuyoruz
iki büklüm
kanepenin kenarına not düşüyorum
uyurken
sen
başka yazılmış aşklara yenilerini diliyorum
üşüyorum yanıma yalnızlık sokuldukça
ve geldikçe saç tellerime
soğuk ellerinin hissiz sessizliği
bir daha üşüyorum
bu kez yanarak bir taraftan
eksilerek gittiğin kaldırımlardan
bir fazlası yarım dakikanın
bende
bir ömre denk düşüyor
rengarenk
ahenk
biz mutluluğunun siyaha salınmasına izin veriyor
tuhaflaşıyoruz
ki şarkıların notalarında
sollayıp geçiyor bizi özgürlük
gökyüzünden yavaşça dökülüyoruz
sönüyoruz kesildikçe elektiriğimiz
sen bana
ben sana
isyan çizdiriyoruz
potresi yırtık iklimin lafı
endamı
birçok boğuştuğum adında saklı
kirpiklerimde
söylediğin son şiirin ritmi ve
kafiyesi
bana aşkın düğün gecesi kadar
uzak artık
sense rüyalarım kadar
yalansın artık
kentlerim
buz kokulu
utanmışlıklarıma yokluk resmi yaptırıyor
üşüyorum
varlığına sarılıp ısınırken yüreğim
hissizliğime
hasretlerim konuyor şimdi
yıldızlarımı söndürüyorum
ve ışıldadığında bir daha
gecemin aydınlığı
yeniden dilek tutuyorum...
12.12.12
Yüreğiniz dert görmesin sayın şiir dostu. Güzeldi.tebriklerimi bıraktım dost sayfanıza...👍
..istenmeyeb yalnızlığa yolculuğun giz öyküsünü aleniyete döküyordu mısralarıyla ''üşüyorum yanarak yalnızlığıma'' İlknur Karaca kalemiyle yine çok güzel bir hüzün şiiriydi çok tebriklerle kutlarım...