Üşüyorum Yoksul Bir Ömrün Penceresinde
Korkak bir gün sızıntısı var ellerimin çizgilerinde
Ruhum tavsız bir gecenin girdabında çelişkide
Bedenimin suyunu tutuştururken ah ellerin
Aykırı bir sevdanın gitme/kal arifesindeyim
Kendi haremin ıssız yurdunda aşk arıyorum
Gövdemin hicaz alazında terk edilmiş düşler
Hırçın denizler basıyor kurak ormanlarımı
Dudağımın yalnız sabırsızlığında aç kuşlar
Kapat yüzünün perdesini yaram sana akıyor
Kül kendi haresini gizleyemez olmuş gönülde
Haylaz bir yel savuruyor aşka özlemlerimi
Yangının yorgun kalbimin miadını okşuyor
Usumun rahmetinde soluğuma çengeldin
Selamsız ayrılıkların musallasında aşktın
Hücrelerim titrerdi öpüşlerini düşündükçe
Bir susuşun kitaplığındaki arlı düşünüştün
Adıma en berrak denizleri biriktirmişsin
Şarkılar silik bir hatırayı canlandırır dudakta
Gel diyorsun sonu bilinmez öykünün sayfasına
Tükenmişim anla yar yapayalnızlığın uykusunda
Günlerdir yastayım gönlün gönlüme değmiyor
Özlem kıyılarında yosunlara sarıldı aşk sandalım
Pişmanlıkların sararmış sayfalarına şiir yazıyorum
Kırıp bir sevdanın kalemini kendime sığınıyorum
Ağlasam ulaşır mı aşkın kervanları sana
Dayanaksız bir ömürdeyim yar anlasana
Aşka asil rengini kusuyor hicaz tükenişler
Üşüyorum yoksul bir ömrün penceresinde