Usyarılım
İlk kez çıktım,
Zindanların girdabından
Kılıcımı sıyırdım kınından
Sessizce adımladım
Hasır üstünde,
Karanlıktı,
Zifiri karanlık
Soğuk dondurucu
Zemheri havası
Sağ parmağımdan
Kan damlıyordu
Beyaz gömleğimde
Kırmızı lekeler
Zaman mefhumunun
Karartmalarında
Korku doluyum
Yetim duygularım
Uzak diyarlardan
Güzel kadınların
Peçesinin ardında
Yeşil gözlü
Beyaz tenli
İnce belli
İblisi gördüm
Dere kenarında
Buluştuk
Gömleğimi yırtıp attı
Kılıcıma el koydu
Üstümü çıkardı
Ayaklarımdan ağaca astı
Yukarıdan aşağıya
Kızıl şerbet döktü
Ben korkarken
Titreşirken hücrelerim
Küstahça gülümsüyordu
İç dedi
İç
İç
Doyasıya iç
İstemem dedim
Olmaz dedi
Zoraki içtim
Sarhoşlukla
Zindelik arasında kaldım
Sonra yere yatırdı
Göğsüme basıp
Kemiklerimi sızlattı
Ben acı çekerken
O üzerimde dansını yaptı!
Dişlerimi sıktım
Cesaretimi topladım,
Kafamı kaldırdım
İşaret parmağıyla
Sus dedi,
O cesurdu
Ben korkak
Sustum sessizce
Pusuya daldım
Ecele yakındım
Yaşama uzak…
Üstat göründü
Üstat kızgın
Üstat öfkeli
Siyahtı, simsiyah
Beyaz olan saçları…
O da korkuttu,
Terledi beynim
Sonra uyuştu
Bayılmışım
Uyandığımda
Üsküdar'dayım
Kız kulesi karşımda,
Güller doluydu
Bahçesinde
Geziniyordu bir seyyah
Elimdeki aynayı gördüm
Çevirip baktım
Ak düşmüştü saçıma
Zaman devrilmiş
Hayat evrilmişti
Deniz kırmızıydı
Kayıklar siyah
Tersime döndüm
Aklım tek karış
Avazım çıktığınca
Haykırdım
Bu isyan değil
Sadece yalvarış…
Ortaköy meydanına
Kanat çırparak geçtim
Sonra indim yere
Yürüdüm sahilde
Dervişler karşıladı
Yanında kalabalık
Yine korktum
Gözlerim karardı
Düştüm taşların üstüne
Gömleğimde kan lekesi
Cebimde beyaz mürekkep
Yaz dedi
Neyi dedim
Yine yaz dedi
Ben yazamam dedim
Üstat yine göründü
Üstat kızgın
Üstat öfkeli,
Bir şeyler karaladı
Elindeki kağıda
Yaz dedi,
Siyahtı, simsiyah
Beyaz olan saçları…
Karıştı duygularım
Başımı kaldırdım yeniden
Karşımda bir merkep
Üstünde aynı iblis
Bana bakıyordu
Gözleri ateş saçıyordu
Yüzyılların intikamını
Sanki topluca alıyordu
Kıskançtı belli,
Yine korktum
Titredi göz kapaklarım
Ateş gibiydi tabanlarım
Zoraki adımladım,
Sırtıma bir el dokundu
Yeniden korktum
Ardıma bakamadım,
Az olmamıza rağmen
Ne kadar çoktuk
Ve coşkuluyduk
Korkularım azalmıştı
Haydar paşaya kadar koştum!
Bahçeyi geçtim,
On bir basamak çıktım
Merdivenlerde Ata vardı,
Gözlerime masmavi baktı
Yakışıklı ve cesurdu
Saçlarımı okşadı
Yanındakilere seslendi
Bakın bu o çocuktu
Dedi,
Ben mi, ben mi, dedim?
Beni duymuyordu,
Paşam, paşam dedim
Aldırmıyordu,
Etrafta Fransızlar doluydu
Yanındakilere seslendi;
Geldikleri gibi, giderler dedi!
Kalbim hızlı çarpıyordu
Gözlerim doluydu
Heyecan yaptım
Ardıma döndüm,
Üstat bakıyordu
Üstat kızgın
Üstat öfkeli
Bir şeyler karaladı
Elindeki kağıda
Bana uzattı
Siyahtı, simsiyah
Beyaz olan saçları…
Kaygısız bir akşam
Başladı sonra
Puslu hayallerin sonunda
Karmaşık dualar işittim
Dükkanlar kapalıydı
Sokaklar boştu
Ruhum ağrıyordu
Sesim çıkmıyordu
Kollarım bağlıydı
Sarışın bir hemşire
Aralarında siyahları var
Elinde şırınga
Gülümsüyordu bana
Sağdan üçüncü
Soldan ikinci sıradaydım
Elimdeki aynaya
Baktım yeniden
Yüzüm ürkütücüydü
Yine korktum,
Bu sefer kendimden
Kaçmaya başladım
İşim hayli zor,
Gölgeleri iblis sandım
Kaygandı koridor
Yere yuvarlandım
Başımı çarptım sehpaya
Gömleğimde kan damlaları
Mor renkliydi
Birisi uzandı
Başımı kaldırdı
Kulağıma fısıldadı
Kağıdı çıkar dedi
Bende yok dedim
Var dedi
Yok dedim
Var dedi
Elini soktu göğsüme
Çekip çıkardı
Ben hüzünlü
O keyifliydi
Üstat göründü
Üstat kızgın
Üstat öfkeli
Ver dedi
Okusun yazılanı
Siyahtı, simsiyah
Beyaz olan saçları…
Ezan sesi duyuldu
Ardından cemaat geçti
Hepsinin başı fesli
Ardında bir şerbetçi
Ve bir kadın
Yüzü yine peçeli
Rüzgar öfkeli esti
Havalandı peçesi kadının
Yeşil gözlü
Beyaz tenli
Dudağı benli
Yeni bir iblisti bu
İçime yine korku doldu
Gelip sarıldı sıkıca
Dudağımı ısırıyordu
Kan düştü gömleğime
Rengi kırmızı
Heybe vardı sırtında
Bir ucu elinde
Diğeri omuzunda
Açtı içini
Bir kalp çıkardı
Uzandı göğsüme
Yerine taktı
Sağ elimde ayna
Dilimde bilmediğim bir dua
Üstat geçti karşıma
Üstat kızgın
Üstat öfkeli
Sus dedi
Gözlerime baktı
Siyahtı, simsiyah
Beyaz olan saçları…
Kağıdı uzattı
Oku dedi
Aldım sessizce
Yazıları eskimiş
Göz yaşları damlamıştı
Bir kısmı silinmiş
Baktım, okuyamadım
Sil dedi kağıdı,
Elimin tersiyle sildim
Hep aynı kelimelerle doluydu
“Sev kendini” yazıyordu
Ben mi dedim
Cevap vermiyordu
Başımı kaldırdım
Üstat yoktu!
Kendime geldim
Hemşire iğne yapıyordu
Yüzü yeniydi
Neyim vardı
Neler oluyordu,
Çok sessizdi
Gözlerime baktı
Gözleri içime aktı
Ellerimi tuttu
Usulca okşadı
Usyarılım dedi...
tebriklerimle