Utanmazlar
evet,üzüldüm,olmamalıydı,erken geldi,
yapacak birşey yok artık,flim koptu.
ne geriye saracak,bir makinist,
ne makinisttt diye bağıran seyirciler,
yazlık bir sinema da kalmadı şehirde,
çekirdek çitlerken,çıkan çıt,çıt,sesleri,
kocasından habersiz sinemaya gelen kadın,
ve yanında ki komşu,ve kızı,film arasında,
gazoz satan,frigooo diye bağıranlarda yok.
yok,yok artık,komşular yok,okullar yok,
sevgi,yok,saygı yok,okuyan yok,sütçü yok,
yoğurtçuda,yok.kapıcı amcada gitti,
ayakkabı boyacısı mehmet abi de gitti
memleketi'ne.ne zaman kadıköy'e insem.
etrafta tanıdık birileri varmı diye bakarım,
seneler öncesine,sabah arkadaşlarla aynı,
gemiye binmek için beklerken,gemide,
sıcak simit ve çay,pohoça da ne güzeldi,
korsan gazete okuyucuları,ve her sabah,
çakı,çakmak,satanları izlemek,sohbetle satış,
yok,kalmadı artık,ne eski gemiler,ne dostlar,
eski istanbul da yok artık.eski istanbullularda.
şimdi yeşil çimenler üstünde,mangal yakan,
acaip,kılıklı insanlar,ve deniz kokusunun yerini,
almış,sasımış et ve tavuk kokusu,denizde yok,
kokusuda yok,utanmadan çaldınız güzellikleri,
utanmazlar..