Üvey
Hüzün sever kurtlar ağırlar cariyelerini
Gün apış arasında sevinç boğarken
Ağırlar bakirleri,
Kazanlarında oruç bozduran günahlarla
Uzun saçlı bukalemunlar.
Kıllı sırtında dağların,
Düş örgütü kuramaz
Rüzgârın büyüttüğü kefen yüzlü evliyalar.
Serçe parmağından düşersin heveslerin
Gelme! Toprağında aşkın, cenin kadar saygı bulamaz.
Kükreyen ateşin
Şahlanan damarlarından fışkıran kıvılcımlar
Gökyüzünü sansürlerken
Örerken isli yazgıyı bulutların gerdanına
Tutuşan o ince, talihsiz yazgı
Burun deliğinden süzülüp
Ciğerinde tepinir ?'Tanrı kulu öldün mü?!'' diye.
Tavaf eder göz çekirdeğini
Omzunda filizlenen mezarı yuva sanarak martı leşleri
Gelme! Yakılıyor burada kömür tenli çocuklar.
Taksitlendirilmiş hayatların, ödenecek borçları
Amel defterinde günahtan evler kurarken
Başlar isyanlar, kahvehane köşelerinin
Sararan yüzünde.
Ve
Galeyana gelen beden doğrulurken iskemlesinden
İç göğünde küfür palazlanır da
Dökülür tükürüğünden yaslı cehennem.
Bir sus payı düşer ayaküstü yakılan sigaraların
İhanet döşeklerinde kırılan beline
Gelme! Hataya sertifika çıkartıyor burada insan.
Erken kesilir, kırkı çıkmamış günün yüzü güneşten
Kocamış siyahın ah'ı kaplar göz denizinin gövdesini.
Acını örtbas edemezsin,
Saklayamazsın, ölümü geceden
Kaçıramazsın, avuçlarında kokusu kalmış ceninin
Hakkı olan yaşamı kendinden.
Duyuramazsın sesini, peri masallarından fırlamış katilin
Kanında vals yaparken.
Ve başa dönemezsin,
Anneler göç kuşlarının kanatlarında
Cennet gerdeğine kalp çırparken.
Gelme! Burada kurtlar kuzularını
Ayırır, erken emekliye.
tam da bana bir hakan can öztürk şiiri gerek şimdi diye şiirlerini çağırdığım vakitte, yetişti imdadıma şiirin..
teşekkürler çok.
seviyorum şiirlerini hakan....kutlarım👍👍👍👍👍
Ağzımıza çaldığın bir parmak bal gibi şiirlerin şair.
Herdem kapı eşiğinde kulağımız şiir ha geldi ha gelecek...
Dizelerini esirgeme bizden ki, sayfanı her açtığımızda susuzluğumuz gitsin...
varolasın.
Ümitsizlik volta atmakta; gelme... Kutladım çok...