Uyandim Yokluğuna /istanbul

' meşk ile goncalanır derd-i cefa bana.
sensiz bir ömür binyıl cehennem reva bana'



İçimde salınan bir sevdaydın İstanbul
Şimdi tarumar etti ayrılığın yüreğimdeki depremlerle

Şarkılar söylenirdi Üsküdar'da
Gündoğumunu seyrederdik
Cibali bize gülümserdi
Rüzgârların en güzeli modadan eserdi,
Sonra yağmur yağar dinerdi gözlerimizden,
İçimde bir sevda yanıp sönerdi.
Ah, İstanbul yalandır artık
O buram buram tarih kokan caddelerin
Yalandır yaşadığım gökyüzün!
İşte gittim boğazıma düğümlenirken bir veda,
Sana kalan beni de yitirmekti.

Varlık sende güzel İstanbul,
Yokluk sende kötü,
Yaşadığım her an sende bir başka türlü;
Yaşamak seninle güzel,
Ölüm sende bir başka türlü!

İşte gidiyorum, kurtuluyorsun benden,
Yaşadığım o çaresiz akşamlar
Hükümsüzdür artık,
Hükümsüzdür adına söylenen bütün şarkılar!
Şimdi kayıp gidiyorum mısralarında o hummalı şiirlerin.
Sende kalan bütün hatıralar
Silindi zihnimden,
Gökyüzün yalan, aşkın yalan
Ekmeğin de suyun da haram!

Ne güldürdün, ne de ağlattın beni,
Ne yaşattın, ne de öldürdün beni,
Vurup giderken yüreğimi
Bir kör kurşun gibi ayrılığın,
Şimdi sensiz uyanıyorum sabahlara
Uçurumun kıyısında.

İşte içindeyim bir rüyanın:
Darboğaz bir Eminönü sabahı,
Yeni cami avlusunda yitirmişim genliğimi
Kimsesizliğe bırakılan bir çocuk gibiyim
Martılar bana gülüyor;
Ben halime ağlıyorum,
Sonra buz kesilmiş bir acıyla uyanıyor bedenim
Üstelik geceden çıkmışım
Ve geceden de ağır bu sensizliğim!
Gözlerim uykuya hasret kalmış,
Yüreğim sana,
Ve bir de kan damlıyor gözlerimden,
Susuyor bütün martılar,
Haykırıyorum yokluğuna,
Üstelik sen de yoksun;
Ve beni unutmuşsun!

Ne martı sesi var artık
Ne bir vapur sesi
Ne de bir ezan sesi Süleymaniye'nden.
İşte sensiz de nefes alıyorum;
Adına yaşamak denirse,
İşte gittim, bir kez olsun dönüp bakmadın ardım sıra
Acılar sana kalsın, çaresizlikler sana,
Varlığın da, yokluğun da senin olsun
Ey medeniyetler şehri
Ben nereye sığdırayım şimdi o koca ismini,
Hangi uygarlığın ütopyasında yaşatayım seni
Rüyalarımda ne diye göreyim İstanbul,
Zihnimde nasıl yaşatayım resmini?
Varlığın da yokluğun da al senin olsun!
Kızkulesi bende kalsın,
Topkapı, Sirkeci, Sarayburnu bende kalsın
Beni de silme tarihinden ne olur,
Bir hatıran da ben olayım;
Ey Fatih'in fethettiği,
Eyyubun rüyalarına girdiği şehir,
Ey Bizans'ı surlarında hapseden,
Koca Sinan'ın yeniden nakşettiği billur,
Ey medeniyetler beşiği!
Tan yelleri eserken yine bir Üsküdar sabahında
Hatırla beni.

Bir akşamüstü baktım sana Çamlıca'dan
Bakır rengindeydi boğaz
Birden bir rüzgâr esti Emirgan'dan
Sen ne güzeldin İstanbul
Bir rüya gibiydin
Ve uyandım:
Şimdi içimde sen, kalbimde sen
İşte yaşıyorum yine de
Uçurumlar kıyısında sensizken
İşte nefes alıyorum, gün batımı şafaklarda
Üşüyorum tut ellerimden
Ve gidiyorum bir veda bile demeden,
Şimdi dinliyorum ah İstanbul,
Sensizliğin şarkısını,
Gözlerimden kan kırmızı yağmurlar yağarken!

12 Kasım 2012 73 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (4)
  • 11 yıl önce

    değerli görüşleriniz ve beğeniniz için teşekkür ediyorum...👍

  • 11 yıl önce

    İşte İstanbul ve veda. Bu kadar güzel anlatılabilirdi.

    Ne güldürdün, ne de ağlattın beni, Ne yaşattın, ne de öldürdün beni, Vurup giderken yüreğimi Bir kör kurşun gibi ayrılığın, Şimdi sensiz uyanıyorum sabahlara Uçurumun kıyısında.

    Tebrik ediyorum bu kelimeleri bir araya getirip bu kadar anlamlı yapan kalemi.. Dünden inciyi haketmiş.👍

  • 11 yıl önce

    bu şiiri bu ödüle lyık görenlere teşekkürler. sevincim beğenilmekten yana.

    ayrıca yorum ekleyenlere saygılar... şiir/şiirlerle kalın

  • 11 yıl önce

    İstanbul ..Ne çok adına saklandı şiirler...Güzeldi kutlarım...👍