Uykulu Yar Kokusu
eski bulut yeni bulut toplanın başıma
bu gök yüzünde melanet bu eskimiş tende umut
avuçlarımda dili dişi tutuk ölü serçeler var
yürek can pazarından toplanmışların güruhu
bilesiniz suskunlar aşka yazar çenebazlar ancak çatar
oysa çatlamış topraklarda çürümüş cesetler
kar bekliyor örtsün üstünü üşümüş yâr bekliyor
yârini döşeğine almayan şimdi düşünsün
döşündeki kim ise dünkü kin yanık kilim iki gözüm
ömrümüze zulüm canavarlar besliyoruz gürbüz
ay ışığına muhtaç su bakışına şu ak tenin bak işine
oysa afacan bir çocuk gece vakti çalar taşı ışığa
masum sokak lambalarının gözlerinde söner hayat
bütün kelimelerini çalar lügatin zalim karanlık
anlatılınca misal eskimiştir her masal
aşkın hayali cehennem kaçkını bir zarif yılan
her yalan maziden kendine mutlak pay çıkarır bak
demirci ustası zindancı başı sultan şah padişah
bilmez misiniz ardına deli dolanır düşü savrulanların
gücünü elden alan kendini kediye tırmalatır
üç vakte kadar zararın neresinden dönerseniz kâr
dönmeyenler aslında oldum olası bahtiyar
ama bilirim güzel adamlar kıskanç mumların inadına
kokusuna sevdalandıkları kadınların korkunca
aniden yakmaya çalıştıkları gece lambalarıdır
bu yüzden mi bekler geceyi şairler nereden bileyim
karanlıktı işte korktu gece seslendim özenmiştim aşka
lambasına uzandı elleri yakma beni deyiverdim
Günün şiiri olmayı yüreğinin teriyle hak eden bir şiir.
Enver Gökçe ; biz olmasak ana dizi,yar dizi güzel değildir demişti . Ne güzel ,o misal
Kutlarım .
Hep mi inci çıkar bu kabuğun içinden usta sayfanızda takdirlerimle saygıyla bir de elbet