Uykusama
Demek ki böyle oluyor
Kabuğuna çekiliyormuş insan
Eskilerin ince hastalık dediği bu olsa gerek
Sarsıcı
Sonra işte böyle
Topyekün katrana bulanma
Külliyen paçavraya dönüş
Göz kararı tükenen metanet
Aksak kısrak vurumu mahvoluş
Tir tir titreme
Ve ter ve ateş ve inim inim inleme ve spazm
Hele hele sürekli bir uykusama ki sorma gitsin
Daha çok acı çekmemek için sırf
Belki de unutmak için
Bile isteye uykuya sığınmalar falan yani
Uyudukça allak bullak oluyor oysa zaman
Geceler gündüze
Gündüzler geceye kurban
Yarın düne gebe
Bazen de uyumak istemiyor insan
Sessizlik istiyor
Hatta kendi sesini sonuna kadar kısıp
Lalliğe bürünüyor
Bırak kendi sesini kuş sesine tahammülsüz
Belki de kendine küsüyor da adını koyamıyor
Tavana bakıp maziye gitmek yeter geliyor insana
Ne bileyim el ele dolaşılan kumsal olsun
Küçüçük
Loş ışıklı bir avuç odaya
Dünya dolusu aşkı da
Mutluluğu da sığdırmalar olsun
Nedensiz yere göz göze zamanı durdurmalar
Durduk yere gülmeler olsun
Sıraya diziyor bir bir maziyi
Arada gramla uyumalar falan
Bir yanda
Mühürlenmiş gözler ve
Peyderpey hıçkırıklarla boşalan
Kadeh kadeh şarabi gözyaşı
Öte yanda
Uyanmam için dürtüp
Ölümün benden olmalı
Diyen Azrail
Sonra mı
Sonra
Sızıp kalırsın istemsiz
Üstün açılsa da örtenin yoktur
Toprak atsalar üstüne gam değil
...