Uyumalıyım Anne
Çok yoruldum anne
Yorgunluğumun bir adı yok
Koşmadım, çalışmadım, yaşamadım
Harlanmış çocukluğumun ardından yaşama akmadım
Yaralarım artık eskisi gibi acımıyor anne
Ruhumda kapkara, talihsiz bir nasır
Sevdiklerimi özlemiyorum artık
Ruhları ölmüş, ötelerde gömülmüş
Dünyanın rengi solmuş anne
Yalnız sığınaklarımın betonu gibi soluk, gri
Beyazlara sığınıyorum eski günlerden
Beyazlar bile karanlık, boğuluyorum
Kuşlar var kör penceremde anne
Onlar dahi küsmüş bana
Düşmanın en zoru sevilen, yenilmez
Ruhumu çatırdatırcasına vurur, anlamaz
Çok soğuk bir yangınım var anne
Yanıyorum, üşüyorum
Işık arıyorum suya benzer
Su bile ateş akıyor üzerime
Düşmem gerek artık anne
Ayaktalığımın bir hastalığı var
Rüzgarın dahi gücü yetmiyor
Sallanmıyor bu taştan hayalet
Dizine yatmalıyım anne
Bir asır ağlamalıyım
Eceli artık gamdan saymalıyım
Uyumalıyım anne, uyumalıyım
İçime dokunan bir şiir okudum yüreğin dert görmesin hocam.
Varlıkta ve yoklukta hep dualarıyla bizimle olan annelerimiz. Allah onları başımızdan eksik etmesin. Kutlarım Mert bey.
Evet buhranlı zamanlarda ana kucağından sığınılacak daha güvenli bir liman yok.Yatalarınız artık acımıyorsa acıya alışmışsınız demektir. Ne güzel... Tebrik ve selamlarımla.