Uyurgezer Dramalar

-İhanet edersem , vurun o mavi treni...

Yürüyorum yağmur damlalarından yapılmış kaldırımlarda
Adın bulutlar arasından sırıtıyor
Güneş titriyor sokak lambalarına dönüp
Usulca öpüyorum gülüşlerinden
Siyah güller soluyor
Gökkuşağı özgürlük isterken kirpiklerim arasından...

Adın boyanıyor duvarlara
Caddelere resmediyor insanlar yokluğunu
Delik ayakkabılarıyla.
Sen bilmezsin
Şafak vakti kızıl oluyor saçlarımda kalan ellerin
Ve hiçbir şarkıda geçmiyor terk edişin,
Üşüyorum, öp soğuğu...

Uykusuzluğuma ver,
Penceremden içeri girmiyor sabahın çıplak sarısı
Değmiyorsun bir günaydın'la yanaklarıma
Burnumdan öpmüyorsun yine bir sabah
Öpmüyorsun sesimden
Neden?
Cennette iyi misin?
...

Kelimelerim alıp omuzlarına ceketlerini
Ağır adımlarla yürüyorlar
Şiirlerim tüttürüyor özleyişimi
Bilmiyorlar ki aşk;
' Bir fahişenin öptüğü yerdir '

Şimdi sen bir kez daha gidersen
Yağmurlar özgürlük ister
Bir şehrin rimeli akar
Çocuklar toprak kokar
Anneler çığlık örür kışa
Babalar ölür
Yağmurlar yağmaz bir akşam vakti...

Oysaki vurulmuş bir anarşistin dudaklarında uyuyan bir özgürlük benimkisi
-İhanet edersem, tutuklayın o mavi treni...

Biraz bekle !
Küllerinden doğmak üzere
Bir sigara.
İçmediğim günahları
İşlemediğim sevapları
Topluyorum yıldızlardan
Bir öykü bitiyor
Siyah güller soluyor
Beyaz gülleri ç'alıyorlar
B'ağlamadan...
Adının mürekkebi bitiyor ardından
Dudaklarıma yazamıyorum.

Bugün,şimdi,şu an , gözlerim hala açık ve loş odam
Rüyalarım görüş kabini
Ateş hatlarına demir atıyor bir gemi
Yanaşıyor kirpiklerime
Şimdi ben burada ağlasam
Yasa dışı olur mu boğulman yanaklarımda ?
Ben burada bağırsam
Bir türküde yansak ikimiz
Bu şiir biter mi?

Boşver, boşverin, giyin üzerinize çıplak bir eseri
-İhanet edersem , vurun o mavi treni !


/15 Mayıs 2012 Salı

( Mavi tren belki de herkesin çocukluğudur)