Uyuyan Dev Uyansın
Maddeten esirken halk;
Bilmez, zanneder hürüm.
Gelsin seçim rüşveti,
Yaz mevsimi kömürüm.
İdrakler devşirilmiş,
Beyinler hep kötürüm.
Bakanlık, müsteşarlık?
Vatikan amir kurum.
Haham, papaz kol kola;
Ermeni, yahudi, rum
Kiliseler, havralar.
Diyalog, panel, forum.
İmam aynı sofrada,
Çiğ köfte, ayran, dürüm.
Hakiki duruş gerek;
Üç maymun; sağır, körüm
Katolik nikâhına;
Milli servet yüz görüm.
Rahmani ölçülerle,
Çelişir bunca yorum.
Taşlar bağlı, köpekler
Serbest. Ne tuhaf durum?
Hangi dindensin söyle?
Yok, sana başka sorum.
Mizanda yapılacak,
Gerçek açık oturum.
Yerini göreceksin;
Ya gayya, ya uçurum.
Utanmadan söylersin,
Dine güveniyorum.
Bir devi uyandırmak,
Budur emelim, zorum.
Köylü kentli birleşsin,
Ses versin Tokat Çorum.
İstanbul, İzmir, Bursa
Erzincan ve Erzurum.
Üç kuruşa satıldı,
Mülküm, servetim, borum.
Bir de sahte şekavet,
Ben öz yurdumda horum?
Gerçek maksat yıllarca;
Susmasın ötsün, borum.
El uzat ey sevgili!
Önderim, sönmez nurum.
Yükselsin güneş gibi,
Tekrar milli onurum.
Ben ki üstü küllenmiş,
Bin yıldır yanan korum.
Ozan hadim hep hakkı,
Söylerim. Bu, kusurum.
Kınayana aldırmam,
Hakk rızası, umurum.
Dünya meşakkat yurdu,
Ahirette huzurum.
19 Ağustos 2010
Altındağ