Uyuyan Yıldızlara
iki ülke arasında
yitik mezar taşlarından
yol bulan su gibi gel
o zaman benim
aşkımdır ellerin
‘’ yine bir yıldız kaydı ‘’
diyen desin
yıkık dökük ve eski
bir kalbin içindesin bu gece
asıl bu gece işte
betimsiz bir gönlün
gurbetindesin
girsen girilmez
çıksan çıkılmaz
sönmeyecek bildim
bu gök bu yer bu yıldız izi
avluda su dona yazmış
bahçede köpek ölüsü
kimin gecesinde kayboldum
kimin seherindeyim şimdi
içimde tarihler çökmüş
dudaklarım kuruyor
nasıl söylenir bilmem
ismine yoksul kalır şiirler
ben harflerini güdemeyen
bir gece çobanıyım
dağa taşa hasret otlatan
ayrılığa seher doğuran
yani ağaçların üstünde
kitap okur gibi
düşlüyorum diye şu an seni
nazenin baharlar için
kara kış kapattığı yollardan
döndüremez
hiçbir bir yıldızı