Uzak Durdum O Büyülü Evden
üzgünüm
sizden aldım size verdim
yaz ışıklarından kaçar gibi
alaycı bakışlarına daldın gölgemin
oysa
sizden aldım size verdim
böyle her yola çıkışımda iki kişilik
göğe neler sığdığını bilemezsiniz
uçarım kuşlara eşlik edip
kapandığım bütün karanlıkları
aklayıp sana verdim
belkide bizden geçiyorduk
o mayhoş acımızın ertesiydi sanırım
saksısını sulayan ihtiyara genç görünmek için
dalarını budayıp
yeniden yaratıyordu eski çiçeği
uzak durdum o büyülü evden
balkonlarından düşüp sana verdim
yitenleri toplamak benim işim
bunun için yaratılmış ağzımı döküyorum eteklerine
ne zaman bir harf bulsam deneyimsiz
saçmalayıp sana verdim
aşklar geçti satır satır şiir kokulu
kıskanmadım desem yalan olur
maviyi işlerken sonsuzluğun dibine
yankımızı çalıp giden dar ağaçları
boynum kıldan incedir deyip
sana verdim
sıkıştırıp her şeyi göğsümün potasında eritmek
bu yoğun damlacıkların
kirpiklerinde uyanmasını beklerken
şart oldu seni özlemek.