Uzak Haziranlar

marmara’nın mavisinden çekerken gölgemi
sıcak bir tuzlu şira tadında içtim vedayı
o altın boynuzda bıraktım sende kalan mecburiyetimi
kendi kendimin yokluğuna fail kalırken
başka bir iklime teslim edecektim hürriyetimi



sen ruhumun fethine hazırlanırken
istanbul’un surlarına yazdığım şiirler de yağmalanmıştı çoktan
o gün bugündür
mektuplarım yanlış adreslere yazılı yalan kaldı
ah..
semazen tarafımda içre döner şehir vapurları şimdi
yakamoz artıklarıyla oynaşıyor kolkola
tek oturaklı atlıkarıncamda başka bir lodos peydahlı
tersime tersime dönüyor
heyamola..



üstünde buhur tüten yağmurlu gün masalını
unutmayacağım hiç
sen umudu postalarken çengel pencerelerden
biliyorum sırılsıklamdın
çıplak düşlere kayan ıslak bir yıldız mı kaldın a canım
neden hiç kabuk bağlamıyor dizlerimdeki yaralar
belki de çözmediğin paslı prangalardandır
senin kulaklarını delen kepenk seslerinin
bittiği yerden başladı ya benim derin karanlıklarım
yitik bir kırlangıç şaşkınlığında
uzak haziranlara akacağım



bana kimse nerelisin diye sormasın artık
onuncu köyün tam içindenim
nereye fırlattıysa beni belen bakışların
o yerde göçmenim

31 Temmuz 2012 17 şiiri var.
Beğenenler (1)
Yorumlar