Uzak Sarı Zamana
Bir şehir gitti içimden
Bir şiir ikiye böldü uykuları.
Ahzan bir tebessüm uğradı asık suratıma.
Oysa çatık kaşlarımın arkasında
Ne çok gülerdim.
Gülmek
Şimdi sağ yumruklu eski bir eylem.
Tebessümü hiç olan sahtelikler türedi.
Bütün inanmaların,
Bütün kavgaların kırılgan bahçesinde.
Tebessüm
Çerçeve de asılı kalmış bir özlem.
Şimdi bütün sevinçler
Kendisiyle kavgalı bir ülkenin mahsulü.
Bütün sevişmeler asılı,
Söylenememiş sözlerin dar ağacında.
Belki bir sonbahar şarkısı uğradı Dudaklarımla dokunduğum kaldırıma.
Kavuşmanın uzak sarı zamanından ,
Tanrının üstümüzü örttüğü bir akşamüstü.
Bir sonbahar şarkısı,
Kavuşmanın uzak olduğu zamana.
Kış kokarım bekli bu yüzden,
Yapraklarım uzak sarı bir zamanda asılı.
Döküldü dökülecek içimin pencereleri
Bu karanlık
Bu yazgı
Bu sensizlik
Kaç ömür eskiteceğim sana doğmaya?
Bir şehrin ardı sıra bir şair ölecek belki,
Bir şiir doğacak günün tan atımına.
Gülce mısralar asacağım gecenin omuzuna,
Bir fotoğrafla paylaştığım uzak sarı zamana.